Bir tahta merdiven
Onları geçelim. Hüznü bile paylaşamadığımız hemcinslerimizi kenara bırakalım haydi. İçi acıyanlardan biri olarak ben ne düşünüyorum ya da elimden ne geliyor ki? Kıyıda durup batan bir gemiyi izleyen adam yerine koyuyorum kendimi. Bu cümleyi yazarken "adam yerine koymak" lafı başka bir kılığa bürünüp mahallenin talihiyle örtüşüveriyor usumda. "Bunları kimse adam yerine koymadı bunca yıl di mi?" diyorum ama bu çıkarım çok kof, çok güçsüz be.
ACEMİHAYATLAR Çevrede hâlâ koşuşup duran çocuklar olması şaşırtıcı. Çocuk milleti herhangi bir duruma en kolay uyum sağlayan millet herhalde. Geçmişlerinin tümü o mıntıkada yaşadıkları küçümen anı demetinden oluşsa da, henüz gelecek endişesi duyamayacak kadar hayata acemi onlar. İşte bir tanesi oracıklardan bulduğu bir küçük tahta merdiveni kardeşinin bakıp durduğu pencereye yasladı, bir aşağı bir yukarı tırmanıp inip oyun icat etti kendisine.
PASYOK Köşe başlarında üçlübeşli dikilip duran genç Roman çocuklar ya tedirginlikten ya da "Konuşsak ne olacak?" boş vermişliğinden olsa gerek 'pas vermiyorlar'. Oralarda geçen serserilik günlerimizin de, iş icabı, çekim icabı gidip gelişlerimizin de yüreğimize istif ettiği ne çok olay, ne çok tanış, ne çok hatıra var üf-füüü... Garip olan, bunlardan bir tanesi bile net, berrak, tekil halde gelemiyor gözümün önüne. Sadece ay yüzlü, sırım boylu, yarım kambur bir kemancının, sanki elimi uzatıp toka edecekmişim gibi kanlı canlı karşımda duruyor sanışıma şaşıyorum.
UZATMALARIOYNAMAK Köse Ali'ydi adı. Bin yıl evvelki çocukluk günlerimde, Çakıl Gazinosu'nda anam da dahil bir alay şarkıcıya, türkücüye, hanendeye çalar, maestroluk ederdi saz takımına. Kocamış yaşlarında, işte tam da şimdi durup mahalleyi gözlediğim şu köşe karşısındaki evde rastlamıştım ona. "Ben kötüyüm evlat. Uzatmaları oynuyorum" demiş, birkaç hafta sonra da bitirmişti maçını, mekanı cennet olsun...
YAKIŞIKLI Titrek sözcüklerle, tuhaf kurgularla bir yazı döşediğimin farkındayım dostlarım. "Bugünlük saçmalama hakkını kullanıyor" diye geçiştirseniz de olur ama "Bir mahallenin cenaze töreninden izlenim aktarıyor galiba" deseniz daha yakışıklı durur.