'Borçlanan Türk insanı gıdadan feragat ediyor' Dün hatırlarsanız ATO'nun kredi kartı borçlarıyla ilgili araştırmasını vermiştim. Taksitli alışverişlerle, kart kullanıcıları neredeyse 1 yıllarını adeta bankalara ipotek etmiş durumda. Buna otomobil ve ev kredilerini de eklediğinizde, ciddi bir borç yükü altındayız. Maaşının önemli bir bölümünü bu borçlara harcayan insanımız, mecburen masraflarını kısıyor. "Zorunlu olduğu için en az etkilenecek olan sektör gıda" diye düşünürken, bunun tam tersi sonuçlar ortaya çıktı.
'ÖNCELİĞİMİZ EKONOMİ' Dün, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu'nun bir toplantısındaydım. 2007 Gıda Envanteri açıklandı. Toplantıda konuşan Federasyon Başkanı Şemsi Kopuz, sorularımızı cevaplarken yukarıda bahsettiğim borç yükünü hatırlattı ve "Türk insanı artık gıdasından da kesmeye başladı. Ölmemek için yediklerinin haricinde içecek ve gıdadan feragat ediyor" dedi. Kopuz, en az etkilenmesi gereken sektör gıda olmasına rağmen durumun bizde tersine olduğunu hatırlattıktan sonra şunları söyledi: "Milli geliri yüksek olan ülkelerde gıdadan feragat yaşanmıyor ama bizde durum çok farklı. 100 YTL'lik gelirinin 40 YTL'sini gıdaya harcayan bir ülkenin insanları, borç yükünün altına girince ister istemez gıda tüketimini kısıyor. Bu da sağlıksız ve güvenli olmayan beslenmeyi beraberinde getiriyor. O yüzden birinci önceliğimiz ekonomi olmalı. Ekonomideki durum sanayici kadar tüketiciyi de vuruyor."
70 YKr'DEN 3.5 YTL'YE... Halimiz pek iyi görünmüyor. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmazsak daha da kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz. Şemsi Kopuz, merdiven altı üretimi değerlendirirken de bunun bir talep ile ortaya çıktığını hatırlatarak, "Vatandaş ekonomik zorluk çekince, alım gücü düşünce ucuz ve sağlıksız gıdaya yöneliyor. Bu da merdiven altı üretimi artırıyor. Dolayısıyla gıda sağlığı ve güvenliği tehlikeye giriyor. Biz bunlarla mücadele ediyoruz" diye konuştu. Tarlada 70 YKr'ye satılan bir ürünün tezgahta 3.5 YTL'ye çıktığını da ifade eden Şemsi Kopuz, aradaki komisyoncuların yasalarla düzenlenerek tüketicinin korunması gerektiğini de vurguladı.
Servisi 
Dün hatırlarsanız ATO'nun kredi kartı borçlarıyla ilgili araştırmasını vermiştim. Taksitli alışverişlerle, kart kullanıcıları neredeyse 1 yıllarını adeta bankalara ipotek etmiş durumda. Buna otomobil ve ev kredilerini de eklediğinizde, ciddi bir borç yükü altındayız. Maaşının önemli bir bölümünü bu borçlara harcayan insanımız, mecburen masraflarını kısıyor. "Zorunlu olduğu için en az etkilenecek olan sektör gıda" diye düşünürken, bunun tam tersi sonuçlar ortaya çıktı. 
