Kırmızı halılı uğurlama
Bölücü PKK terörünü besleyip büyüten unsurlardan biri olan peşmerge reislerinden Celal Talabani ismindeki işbirlikçinin Türkiye'den ayrılışı da Türk milleti adı na çok hazindi. Başta Amerika olmak üzere Türkiye'ye düşmanlık besleyen herkesle fingirdeşen bu siyaset fetbazını, hava alanında kırmızı halılar sererek uçağa bindirip uğurladı Türkiye'yi yönetenler... Ne günlere kaldık görüyorsunuz. Daha 6-7 sene öncesine kadar yüzbaşı ve binbaşı rütbeli askerlerimizin önünde hazırolda bekleyen, Özel Harekatçılarımız'a rastladığında da 5'lik simit gibi sırıtarak şirinlik yapan bu kişi bile Türkiyemiz'i avutuyor! İşbirlikçiliği sayesinde Bağdat'ta çöreklenip Irak Cumhurbaşkanı payesiyle de ödüllendirilince, başımıza nane kesildi! Ankara'daki konuşmalarında, devleti idare edenlerini gözleri önünde "Kürdistan" diyor, bizimkiler aval aval bakıyor. Oradaki işbirlikçisini de unutmayıp "Barzani ile görüşmeden PKK sorununu bitiremezsiniz" diyor. Yani, akıl veriyor, yol gösteriyor!
İşbirlikçilerindeişbirlikçilerivar Amerikancı bu işbirlikçilerin, içimizde de işbirlikçileri var tabii ki. Gazeteci, partici, si vil toplumcu, aydın kisveli, onlarca yandaş edinmişler. Bir şekilde "Al gülüm, ver gülüm" oynuyorlar. Birbirlerini gözetip kolluyorlar. Onlarla özel röportaj ve sohbet ler yapıp propagandayı ilerletiyorlar. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in "postal öpücü" diye, henüz 16 ay önce tarifle andığı Irak Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan bu işbirlikçinin "PKK ya silahı bırakır ya terk eder gider" dediğini yazıyor iliştirilmiş gazetecileri... "Ulan, kim inanır bu siyaset fahişesine!" diyemiyor kimse! Bu yalanların bini aştığını hatırlatan bile yok.
Din-imanparaolunca Kabul etmek lazım ki, işbirlikçi fetbazın kurnaz tarafı da önemli... Siyasetçi ve diğer yetkililer gibi, iş dünyasındakileri de çözmüş! En dindar geçinenlerin bile paraya tapar hale gel diklerini anlamış. Sürüyor balı "Yatırım için 25 milyar dolar ayırdık, gelin pay alın" diye... Gazeteler de manşetlere çıkartıyor bu lafları... "Kürdistan" demiş, PKK'yı terör örgütü ilan etmemiş, hiç kimsenin umurunda değil! Diniman bile para olunca, akan su duruyor. Dünkü yazımızı okuyunca Habur Gümrüğü'nden arayan bir memurun şaşkınlığını anlatan sözlerinden bir cümle ile durumu özetlemek mümkün: "Bu adama yıllarca girişçıkışta eşlik ettim. Gümrükteki odalarımızda dikkatle saygıyla otururlardı. (Mesut Barzani ile). Ankara'daki muameleyi görünce, biz utandık. Sahtekarı Cumhurbaşkanı yapanlar adına da "Demokrasi" diyor öyle mi?