Aşk romanı
Senin roman kahramanın olduğumu söylediğimde, hayatımı aklına estiği gibi değiştireceğini düşünmemiştim. Yaşamın ellerimin arasından, iki dudağının kıvrımlarına kayacağını bilmiyordum doğrusu. İpli bir kukla gibi senin tahakkümün altına gireceğimi, tahayyül bile edemezdim. Sevdiğim şarkılardan vazgeçeceğim, beğendiğini söylediklerinden başka şairleri hafızamdan sileceğim, aklımın ucundan bile geçmezdi. 'Seni sevdim' demekten başka bir şey söylemek istemeyeceğimi, başkaları söylese inanmazdım. Sarhoşum bebeğim. Esrikliğin doruklarında, uçuyorum. Tut ellerimden, büyü bozulurda düşerim diye korkuyorum. Bildiğim, bir roman kahramanına düşen sadece itaat etmektir. Benden, yüreğimde yaşadığım aşkı bütün ayrıntılarıyla hissettirmemi bekleme. Seni sevdiğimi bil, seninle birlikte olduktan sonra her şeye hazır olduğumu anla artık. Ufak kaprisler yaparak sınamaktan vazgeç beni. Küstürme aşkı küçük oyunlara tutsak ederek. Roman kahramanın, yüreğiyle dizlerinin dibine yığılmış, senden "mutlu olalım" emrinin gelmesini bekliyor. O halde sen neyi bekliyorsun? Baştan konuşalım, bu roman; mutlu bir aşk romanı olacak. Kahramanın senin uğrunda aşk sarhoşu olacak. Serüvenin hiçbir yerinde ayrılığın adı bile anılmayacak. Dünyanın en mutlu, iki kişilik aşk romanını yazmak için senden, olayın kahramanları olmak için bizden daha iyi iki kişi bulunur sanıyorsan, aldanıyorsun. Yaz bebeğim! Yaz ki, dünya bu aşkın şiddetinden sarsılsın.