Beyoğlu şıngır mıngır
Bahar havası şımartıverdi. Piyade piyade Beyoğlu'na savurdum kendimi. Cihangir aşağılarından sızıp, Çukurcuma-Tophane tarikiyle yürüyüp Tünel'in oraya kadar çıkmaya yetti nefesim. Akla bak. Müzik aleti edevatı satan dükkanlara dalıp çıkacak, kafa dağıtacağım.
ÇALKEMANI,KLARNETİ Ben gibi amatör ruh müzisyenlerine böyle dükkanları gezmek çok keyif verici. Oyuncakçıya girmiş çocuk tadı veriyor insana. Elini nereye atsan telli, vurmalı, yaylı, klavyeli türlü çeşit çalgı. Al kucağına bongo tımbırdat. Ya da kanunu dizlerine çek Samanyolu'nu çıkar, kemanı inlet, piyanoya zulmet vakit geçir.
300DARBUKA Demin "Kanun" dedim de dahasını anlatayım şaşırın. Çok talep var ama kanun yok piyasada. İyisi 5-6 bin dolardan aşağı değilmiş. İzmir'de "Ejder Usta" namlı biri varmış yapan. Parayı basıyorsun, ustanın gönlü olursa 6 ay, biraz sallarsa 8-9 ay sonra kavuşuyormuşsun kanununa. Bir firmanın eğlence gecesi için 300 küçük darbuka siparişi verdiler ben oradayken. Onlar ucuz. Sesinden çok sevimli armağan niyetine dağıtılacakmış.
AHALİDEKATILINCA Dışarıdan bir gümbürtü kopunca "Ne oluyor?" diye hep birlikte fırlıyoruz. İstanbul Sanat Festivali için tanıtım filmi çekiliyormuş. Sokakta 4 darbuka uzmanı hep birlikte solo atıyor, kamera grubu şaryo üzerinde çalışıp çekiyor onları. Ahali de koşup gelip el şaklatınca alem müthiiiiş...