Savaş Ay...
Yurdun her köşesinde sevgi sergileri açan özel bir gazetecidir SavaşAy. Düşlerinin ırmağında hep garibanlar yıkanır. Yemek vitrinlerini seyreden çocuklar, en çok onunla doyar bilirim. Kader mahkumlarına tahliye fermanları okudu yıllarca. Çok kitap okur, iyi şarkı söyler. Dağlar gibi sever.
***
Karanfil çocuğudur Savaş, 30 yıldır tanırım. Birlikte Milliyet gazetesinde çalışırdık, o zamanlar gazetecilere memleketin gözü gibi bakılırdı. Taş plaklardaki gazellerde sesi vardır annesinin. Annesi ŞükranAy! Bir ooff çekse karşıki dağlar yıkılırdı.
***
Savaş muhabirliğinde eline su döken yoktu, ama hep barıştan yanadır. İsyancı feryatları çoktur, yabana atılmaz. Halk için çetin dövüşçü yani.
***
Önceki gün bir operasyon yapıldı Savaş'a... Boğazında birkaç tane velet virüs varmış da, gizliden gizliye örgüt kuruyorlarmış üstelik. "Buadamınsesinikısalım" diye. O virüsler kiminle uğraştıklarını öğrendiklerinde, tıpış tıpış gittiler. Ama birkaç gün harfleri bulanık göreceği içindir ki, Savaş'ın sesi dinlenecek.
***
Üzüldüğü şeye bak! Zannediyor ki, yankısı kalmadı kulaklarda. Zannediyor ki, yıllarca konuşturduğu kaleminden damlayanlar okyanus olmadı da, birkaç gün uslu durunca denizler kuruyacak. AhbeSavaş! Sen suya yazsan konuşur!
***
Bildim bileli hummalı bir koşuşturma içinde mesleğe mahkum olan Savaş, bence kendine açıkgörüşgünleri yarattı. Birkaç gün sesinin altını kısacak ki, demlensin. Voltasını yavaş atacak ki, mesele çakılmasın. Ne de olsa annesinin oğlu. Hiç ooff da çekmeyecek ki... Karşıki dağlar yıkılmasın.