Eksi 12 derece
Bülent Ersoy'un oğlu olsa, askere göndermezmiş. Ne yapalım. Hiçbir yanlışını sorgulamadan, televizyonlarda "ana kraliçe" ilan ettiğimiz birini yargılamak için geç kalmadık mı? Bülent Ersoy bugüne kadar hangi değeri korudu ki, hayali bir oğulla memleketi korusun.
***
Broşunun üzerine salça döküp, kameralar önünde "reyting kanaması" geçiren birinin içinden dökülenleri kim toplarsa toplasın. Bizler topluma yön veren medyatik düzenin kırıntılarını toplayalım. Bülent Ersoy ve benzerlerini sanat abidesi olarak gösterenleri yargılayalım önce. Çocuklarımızı bu düzenden korumanın askerleri olamadığımız için, kendimizi suçlamayacak mıyız biraz? İftardan 3-5 saat sonra, kameralar önünde iftar açmanın şovlarına göstermediğimiz tepkiyi, böyle bir açıklamaya göstermekle, kendimizi temize mi çekeceğiz?
***
Cumhuriyet ilkelerini mahvettiler, soğukluk derecesini kim merak etti? Ayrıca gözden kaçan bir nokta var. Yasaklarla büyümüş ve yasaklarla sindirilmiş bir düzenin "maskotu" olan Bülent Ersoy, çok kritik bir mevsimde içindekini tutamadıysa, meselenin 12 Eylül'le bir yakınlığı olabilir mi? Bir denize şişe içinde atılan mesaj Marmaris'e ulaşmış mıdır acaba?
***
Varsın askere göndermesin ama keşke bir oğlu olsaydı da, o çok istediği anneliğin tadını çıkartsaydı Bülent Ersoy. O zaman, yozlaşmasına izin verdiği bir toplumda, gerçek annelerin acısını daha iyi anlardı belki. "Annelik jürisinde" kendisine yer bulabilirse eğer!
***
Bülent Ersoy, toplumu askerlikten soğutuyormuş. Ben şahsen soğumadım...
***
Askere gitmemek için kılıf uyduran futbolcu Tümer Metin'le, basketbolcu İbrahim Kutluay bile beni askerlikten soğutamadıktan sonra... Bülent Ersoy ne ki!