Hayat aslında teferruattır
Gazetenizin en çok neresini okursunuz? Manşetine bakıp, sevdiğiniz birkaç köşe yazarını okuduktan sonra, küçük bir spor turuyla gazeteyle alışverişinizi tamamlıyorsanız, çok şey kaybediyorsunuz demektir. Hayatın trajik yüzü de, en komik tarafları da; sizin bakmadığınız yerlerinde saklı gazetelerin. Unutmayın, teferruat dediğiniz şey aslında hayatın taaa kendisidir. Birkaç teferruatı mercek altına almaya ne dersiniz? "HelinAvşar'lazatenmahkemelikolanBernaArıcıdilinitutamamışbuseferdeAvşar'a'Kargasesiylekasetçıkarmayaçalışıyor'deyivermiş. Benim, ilkokulun 2. ve 3. sınıfında okuyan çocuklar için yazdığım BireyYayınları arasından çıkan "Kargalarınİsyanı" isimli bir hikaye kitabım var. Bu haber tam da benim öykünün konusuna denk düşüyor. Hikayede sesi kargaları ürkütecek kadar kötü bir kız çocuğuyla, onun şarkı söylemesini engellemeye çalışan kargaların mücadelesi var. Haberde ise, benim çocuklar için yazdığım hikayenin; hakimler ve vatandaşlar için uyarlanmış şekli var. Bu arkadaşların mesele çıkartmadaki başarılarını siz puanlayın artık.
***
İstanbul'da bina konduracak arsa kalmamasından ilhamla mı nedir, gökyüzündeyalnızgezenyıldızların satılmaya başlandığı zamanlarda yaşıyoruz. "Kimikendi,kimileridesevdiğikişininadınısatınaldığıyıldızlardayaşatıyor.BurcuKarailebaşlayan'yıldız'akımına,AjdaPekkan,BeyazıtÖztürkveSelinToktaygibibirçokisimkapıldı." Haber böyle! Cebinde 140 lirası olan herkesin kapılabildiği bu furyadan hareketle, günümüz insanında hayal alışverişinin hangi noktalara geldiğini, varın siz hesap edin. Kimi kesimlerin yıldızlaravurantatminsizliği yanında, bu ülkede yılda 400 dolarla yaşamak zorunda olanların bulunduğu inkar edilemez gerçekken, iktidarın; fakir evlerine kömür dağıtmasını 'sadakaekonomisi' diyerek eleştirenleri, ne kadar ciddiye almak gerektiğine artık siz karar verin.
***
Gazetelerin satır aralarında, en karlı yatırım olarak stüdyo daireler gösteriliyor. "25ile100metrekarearasındadeğişenbüyüklüğe,60binile220binliraarasındadeğişenfiyatlarasahipstüdyodaireler,yenikonutprojelerindeençoksatandairetipikonumunageldi." Demek ki günümüz insanı, bir oda bir salona sığacak kadar küçültmüş yaşam alanını. Peki, anne-baba,ninedede,çoluk-çocukneredeuyuyacaklar? Hısım akrabaya, hangi odada yatak döşek açılacak? Anlaşılan bu söylediklerimizin hepsi hayal olup çıkmış günümüzde. Gençlik sığacağı kadar bir çatı altı buldu mu, gerisi vız geliyor. Evlenmek yerine birlikte yaşamayı tercih ediyor. Annebabasını ayda yılda bir yatısız ev gezmesine bekliyor. Ninededeiçindüşkünleryurdunu yeterli buluyor. Hısım akrabayı zaten hiç tanımıyor.
***
Gördünüz mü gazetelerin satır araları ne kadar renkli. Daha paylaşacağımız bir tomar haber var, ancak bizde yazacak yer tükendi.