Yüzsüz yüzleri unutmayın
Yüzsüzlük bir meziyettir elbette. Erdem kırıntılarından katre nasip alamadan yaşar gidersin yüzsüz yüzsüz. Kof heybetlerin altında yatan sıvı akışkanlığını saklayarak yaşamak da maharet sayılabilir. Girersin bir kaba, bürünürsün o hacmin aynısına olur biter. Yıldızın parlak, halin vaktin yerinde, tel maşa erkin koridor duvarlarına çarpa çarpa savrulur vaziyette "dikelip durursun" orta yerlerde.
Bir korkunç macera Aklıma geldi şimdi. Merhum Abidin Dino, Yaşar Kemal'e şöyle diyor bir gün: Ne çok insan yüzü gördük bir ömür boyu bre Yaşar! Ne çok çeşit çeşit insan gördük. Kimisi silindi kafamdan. Ya da silinir gibi oldu, kimisi kaldı bütün ayrıntılarıyla... Yaşar Kemal yanıtlıyor Dino'yu: - Silindi sanıyoruz ya. Hiç anımsayamadığımızı sandığımız bir yüz, bir devinim, bir sözcük, bir türkü birdenbire karşımıza çıkıveriyor. İnsan bir birikimdir. İnsan dehşetli bir saklayıcıdır. İnsan belleğinin dünyayı algılaması korkunç bir macera. Biriktirme önemli. Hele insan yüzleri...