Futbol eşittir paraysa..
Şimdi federasyon tamircileri çıktı ortaya. Kırık dökük koltuğa, kimsenin maşası olmayan, sportmen birini oturmak, bizim gibi üçüncü dünya ülkelerine yakışan bir tavır değildir. Kulüp başkanları, şapkasından istedikleri hakemi çıkaracak, uydurukbirsihirbaz arıyor. Futbolun tüccar gazetecileri, elinin altında tutabileceği bir federasyon başkanı istiyor. Politikacılar parmaklarında oynatabilecekleri birinin peşinde. Çıkar ilişkisi bozulana kadar HalukUlusoy'a gözlerini yumanların, şimdi dört gözle yeni federasyon başkanını beklemesinin çok sebebi var. Keşke ŞenesErzik başkan olabilse ama ŞenesErzik, mazinin paslı hançerinden nasibini almış biri. Aynı tuzağa ikinci kez düşmeyecek kadar tecrübeli. Türkiye'de "hamuradam" olmaktansa, Avrupa futbolunun parmakla gösterilen adamı olarak kalmak, onun için daha anlamlı. Futbol Federasyonu Başkanı olmak için, şimdiden kulislere başlayan biçare adamları da duyuyoruz. Onların kendilerine ait oldukları yerde kalmaları, isimlerini muhafaza etmek adına önemli. Türk futbolunun bir ihtilale ihtiyacı var. Ama önce futbolu yönlendiren adamlardan işe başlamak gerek. Futbolun ahlakını bozan gerçekler listesi yayınlandığında, başı gazeteler ve televizyonlar çekiyor. Çocukları kışkırtan bir televizyon sistemi var. Gazeteler giderek yalana bağışıklık kazandı da, habercilik hak getire. İddaamakamına yönelik gazetecilik tiraj getire! Böylesine bir futbol bataklığında, dürüstlüğün ve sportmen ruhun anlamı olur mu? Olmuyor. Gittikçe birbirine benziyor herkes. Dünyanın neresinde, federasyon başkanı bu denli önemlidir? Naklenyayınpazarınıaçıkartırmayaçıkaranveyasalarıyoksayanbirbaşkanı,ülkemizdenbaşkaneredebulabilirler? Futbol eşittir paraysa, bu düzende adalet ve futbol tokalaşır mı? Bakalım kim galip çıkacak bu kirli oyundan? Düzene yakışan birini mi bulacaklar? Sportmen bir ruhun temsilcisini mi? Yoksa HalukUlusoy'un gidişi, başarısızbirdarbegirişiminden başka bir şey olamaz. Gelen gideni bile aratır.