Sosyal güvenlik yasası kazığı (2)
Başbakan Erdoğan, 4 Ocak'ta katıldığı Ekonomik Sosyal Konsey toplantısında, kendisinden son derece emin, inançlı ve etkileyici biçimde Türkiye'deki sosyal güvenlik tablosunun korkunç bilanço verdiğini, büyük bir karadelik oluşturduğunu söylemişti. İnsanı dehşete düşürecek bir örnek verirken de, 1994'ten bu tarafa, son 13 yılda, güncellenmiş fiyatlarla hesap edildiğinde Sosyal güvenlik sistemine toplam 850 milyar dolar kaynak aktarıldığını söylemişti. Bu paranın kamu borç stokunun 3.5 katı olduğunu da söylemişti. Bir yurttaş memleketin başbakanına inanmazsa kime inanır?
***
Ama aynı başbakanın, güncellenmiş fiyatlarla, 13 yılda sosyal güvenliğe bütçeden aktarılan kaynağın 850 milyar dolar olduğunu söylerken, şunu da söylemesi beklenirdi: Aynı dönemde bütçeden faizlere aktarılan kaynak ne kadardır? Onu da biz söyleyelim. Cari fiyatlarla 341 milyar dolar faize ödendi. Başbakan'ın sosyal güvenliğe kullandığı güncelleme katsayısı ile bakıldığında, faize ödenen miktar 3 trilyon YTL'yi buluyor. Hadi bakalım!
***
Karadelik görünen, adeta israfmış gibi değerlendirilen sosyal güvenliğe devlet katkısı 850 milyar dolar ise, faize ödenen bu para nedir? Faize ödenen para mı temel bir yanlışlıktır, yoksa 60 milyon yurttaşa yapılan devlet katkısı mı yanlışlıktır?
***
Size bir örnek daha: Sosyal güvenliğe ayrılan kaynakların 13 yıllık cari ortalaması yüzde 2.5 iken, faiz ödemelerinin aynı dönemdeki ortalaması yüzde 12.6'ya ulaşmaktadır. Sadece 2006 yılı baz alınırsa, sosyal güvenliğe bütçeden ayrılan kaynak yüzde 3.3 ile 17.806 milyon lira iken, faize ayrılan kaynak yüzde 8 ile 45.945 milyon liradır.
***
Gerçek rakamlardan anlaşıldığı üzere, hükümetimizi her nasılsa ve nedense, bütçeden sosyal güvenliğe kaynak aktarılması ciddi biçimde rahatsız etmekte iken (IMF'yi de etmektedir) faize ödenen katbekat fazla kaynaklar hiç rahatsız etmemektedir. (Devam edecek)