Gül'ün sözleri 'BOP'a girdik' mi?
George W. Bush ile görüşmeye giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün uçakta anlattıklarını, yanında bulunan gazeteciler kamouyuna yansıttı. Magazinel konulardı çoğu, dişe dokunmayan haberler... Abdullah Gül'ün, Başbakan Erdoğan'a rağmen bir erk arayışı içinde olduğunu ihsas edenler bile çıktı.
***
Halbuki, Abdullah Gül'ün sarf ettiği bir söz, hemen bütün söylenenlerden önemliydi. Yani medyanın büyük başlıklarla güya çok esprili imiş gibi sunduğu, öğle yemeğinde nelerin yeneceği, bu ziyaretin bir fast food ziyareti mi olduğu gibi yavelerden daha önemliydi.
***
Abdullah Gül ne dedi: Türkiye ile Amerika'nın Irak politikası artık çakışıyor. Daha önce bazı tereddütler yaşanmış ama artık çakışıyormuş! Oysa hafızalarımız bize, Türkiye'nin Irak politikasının ABD ile çakışmadığını, tam tersi önemli konularda ayrıştığını söylüyor. 1 Mart tezkeresinin reddi ile yüce Meclis, Türkiye'yi Amerika'nın Irak işgaline katılmaktan men etmemiş miydi? ABD, 4 yılda Irak'ın altını üstüne getirirken, Türkiye sadece İncirlik'ten kısmı lojistik destek ile yetinmemiş miydi? Daha da ötesi; Türkiye bugüne kadar Irak'ın Amerika tarafından üç parçaya bölünmesine ve kuzeyde bir Kürt devleti oldubittisine esasta "Hayır" demiyor muydu? Şimdi yeni durumda, Amerika'nın Irak'taki icraatı, Büyük Ortadoğu Politikası'nın (BOP) bir halkası olduğuna göre, Türkiye artık BOP'a iştirak etmeyi mi düşünüyor?
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sarf ettiği, PKK'yı kenara çek, Irak'ta 10 katı destek al, şeklindeki sözü, Irak'ı gebertebilirsiniz, yeter ki PKK da gebersin, politikası mıdır? Görüldüğü gibi, ortada fast food muhabbetlerinden çok daha vahim ve ciddi konular dolaşıyor. Sınırötesi operasyondaki bilgi paylaşımı anlamında, Türkiye tarafından taktik müttefik seviyesinde algınan Amerika, AKP tarafından stratejik ortak seviyesinde mi algılanmaktadır, mesela... BOP süreci stratejik bir süreç değil midir? Devletin zirvelerinde ciddi bir algı farkı var mıdır?