1.50 cm altında, yani 'cüce'lik düzeyinin altında olanların ya da hastalık sonucu kısa kalanların imdadına kemik (boy) uzatma ameliyatları yetişiyor Katkı maddeli hazır gıdaların kanseri körüklediğini söyleyen Dr. Seran Göçer, 'Raf ömrü uzun olanlar daha çok zararlı madde içeriyor' dedi....
Son yıllarda ne yiyip içeceğimizi şaşırdık! Meyve-sebzelerdeki hormon ve ilaç kalıntısı tartışmasının yanı sıra katkı maddeli hazır gıdaların da kansere neden olduğu gerçeği eminim ki, herkesin tüylerini ürpertecek... İşte bu acı gerçeği ve işin özünü Memorial Hastanesi Medikal Estetik Hekimi Dr. Seran Göçer'e sorduk. 8 aylık hamile olan, kızını kucağına alacağı günü sabırsızlıkla bekleyen Dr. Göçer, beslenme konusunda son derece hassas. İşte Dr. Seran Göçer'in çarpıcı açıklamaları..
1 YAŞINDAN SONRA DA ÖZENİN "Katkı maddesi, koruyucu amaçlı olarak günümüzde hemen her şeyde kullanılıyor. Maalesef çocuklar katkı maddeli bu yiyecekleri çok seviyor. Bebeklere 4-6 ay sadece anne sütü öneriliyor. O dönem anne süt veriyorsa ve kendi beslenmesine dikkat ediyorsa bebek en güzel besini alıyor. Hatta sebze çorbalarını evde kendimiz hazırlıyoruz, mamalar konusunda seçici oluyoruz, yoğurdunu kendiniz yapıyoruz, suyuna dikkat ediyoruz. Kısacası bebek 1-1.5 yaşına gelinceye kadar her şeyiyle yakından ilgileniyor, beslenmesine özen gösteriyor. Ama ne zaman ki çocuk masaya aileyle oturmaya başlıyor, o andan itibaren katkı maddeli gıdalara alışıyor. Bunların başında ise çocuğun çok sevdiği içecekler geliyor.
KULLANIM SÜRESİ ÇOK ÖNEMLİ 'C vitamini içeriyor, meyve içeriyor, çocuk için çok sağlıklı, yararlı, mutlaka içsin' denilen, toz halinde suyla eritilen birtakım kontsantre içecekler var. Ya da hazır meyve suları... Reklamlarında da hep çocuklar kullanılıyor. Çünkü çocuklar bunları çok seviyor. Bunun dışında kolalı, gazlı, asitli içecekler çocuğun hayatına giriyor 2-3 yaşından itibaren. Bunların içinde de katkı maddeleri, şeker, boya maddeleri var. C vitamini içermesi, besleyici özelliği olması mümkün değil. Özellikle kolalı içeceklerden hiç içmemek gerek. Çocuklarda büyüme-gelişme geriliği, demir eksikliği, yetişkinlerde kemik erimesi yapıyor. Bunların kullanım süresine bağlı olarak zararı değişiyor. Yani ne kadar çok içerseniz o kadar çok zarar veriyor.
ZAMAN İÇİNDE BİRİKİYOR... Aslında bunlara "tamamen sağlığa zararlı" diyemeyiz. Çünkü kullanılan o kadarlık sütte, o kadarlık meyve suyunda, o kadarlık bisküvideki katkı maddesinin sağlığa büyük bir zararı yok. Ama siz onları bir kere yemiyorsunuz. Çocuk büyüyünceye kadar yiyor; hatta büyüdükten sonra da alıştığı için yemeye, içmeye devam ediyor. Günde 2 litre o meyve sularından tüketen bir sürü çocuk hastamı biliyorum. Obez hastalarım var 15-16 yaşlarında. Annesi 'günde 1 şişe içiyor engel olamıyoruz' diyor. Özellikle erkek çocukları 1-1.5 litre rahatlıkla içiyor. Her gün bu kadar içtiğini düşünürseniz, katkı maddesi yıllar içinde ciddi oranda birikiyor. İşte o zaman zararlı oluyor. İlkokul döneminde dikkat bozukluğu, hiperaktivite sendorumu olabiliyor. Ergenlik döneminde obezite olarak ortaya çıkıyor, daha ileriki yaşlarında ise birikimle kanser olarak karşımıza çıkıyor.
FİRMALAR HASSAS DAVRANIYOR Bisküviler bir tarafa, özellikle hazır kekler son derece zararlı. Bir kekin 1-2 yıl ambalajında dayanması, aynı tazeliği koruması demek, yüksek oranda katkı maddesi içerdiği anlamına geliyor. Ev yapımı kekle kıyasladığınız zaman bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Katkı maddesinin yoğunluğu ürünün raf ömrü ile bağlantılıdır. Ben hastalarıma, 'Raf ömrüne bakarak, karar verin' derim. Nasıl karar verebilirler? 'Eğer bir ürünün raf ömrü uzunsa ondan korkun, çekinin' derim. Raf ömrü kısaldıkça üründe o kadar az yabancı madde vardır. Öte yandan son dönemde firmaların ürünlerinde raf ömrünü kısaltmaya başlamaları da sevindiricidir.