Hayat hakkı (2) 2- Aynı toplumun içinde yaşayan ama güdülen kan davalarından dolayı insan öldürmeler de vardır. Hukukun işlemediği yerde kişiler kendi davalarını kendileri görmekte, ölüm hükmünü kendileri vermekte ve uygulamasını yapmaktadırlar. Toplumumuzda asırlardır yaşanan kan davalarına son vermeden, medeni bir toplum olmamız mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki, hukukun girmediği, işlemediği ve insanların kendi arzularına göre hareket ettiği aşiret toplumu, "medeni" sıfatını alamaz ve buna asla layık olamaz.
Nefishukukungöreviniyapar Kur'an'da Şuara Suresi'nin 214. ayetinde bulunan "aşiret" kavramı, hukukun yer almadığı, törenin hukuk yerine kullanıldığı bir sosyolojik birimi, topluluğu ifade etmektedir. Demek ki aşiret toplumunda nefsin arzuları ya da aşiretin arzuları hukuk görevini yerine getirir ve insanlar katledilir. Bu arzular da bir çeşit "nefis tanrısının" emirleridir. Nefis tanrısı da kurban ister ve onları görünce insana yapacağını yapmış olur.
'Törecinayetinisenmiöğrettin?' Kan davaları, töre cinayetleri, nefis tanrısının mabedinde işlenen ve o tanrıyı semirten korkunç tapınmalardır. Nice kızlar töre cinayeti gereği öldürülmüş, nehre atılmıştır. Ölü kız, kadın cesedi taşıyan nehirler nefis tanrısının uluması ile kabarmaktadır. Her töre cinayeti, her nehre atılış nefis tanrısına olan yakınlığı, ona şartsız boyun eğmeyi ifade etmektedir. Töre cinayetlerini işleyenler, nefis tanrılarına tespih çeker gibi samimi davranıyorlar. Bu cinayetlerin kanları ile Yüce Allah'ın huzuruna çıkmaya mecalimiz, yüzümüz yoktur. Yüce Allah o nefis tanrısına mahşerde soracak: "Sen mi bunlara töre cinayetlerini, kızları nehre atmayı emrettin?" Nefis tanrısı, "Onların buna taptığından haberim yoktu" diyecek. (Yunus, 28-29) (Devamedecek)