Ayrıcalıklı bayram
Ekonomik ve sosyal sıkıntılarımız ile Türkiye'yi yönetenlerin aymazlıkları bir yana, son 45 senenin beklentilere en uygun bayramına giriyoruz inşallah. Özel dert ve problemlerimizin yanı sıra nüfusumuzun çok önemli kısmını pençesinde kıvrandıran işsizlik ve yoksulluk sarmalı hayatımızın bir parçası oldu adeta... Buna rağmen, akıp giden hayatta, milli ve dini bayramlar ile özel günlerimiz ayrı bir yer tutar. Yaşama sevincini kaybetmiş olanlarımız bile bugünlerde nispeten "var olmanın heyecanına" ortak olur.
Yalnızlıklara yenilmiştik Amma velakin, gittikçe bayramların da tadı kaçmaya başladı. Bireysel veya toplumsal sıkıntılar arttıkça ve önlenemez şekilde kronikleştikçe, bayram heyecanlarının yerini de dert ve elemler aldı. Neticede, o bilinen "Bayram gelmiş neyime, anam anam garibem" türküsündeki gibi seslenenler çoğaldı. Bencillik, ilgisizlik, duyarsızlık ve sahipsizlik sebebiyle, toplumsal ve kolektif heyecan günleri olan bayramlarımız da yalnızlıklara yenildi. Her neyse, bu bayram, şükürler olsun ki, son 45 seneye nazaran daha farklı bir atmosferde idrak ediliyor. En azından, yakın zamandır millet olarak yaşadıklarımızı düşünürsek, bu bayrama özgü özellikler hemen fark ediliyor. Aylardır şehitlerine ağıt yakan milletimiz, bölücü PKK terörüne yönelik sınır ötesi operasyonla moral buluyor. Uzun zamandır, Mehmetçik'in elini kolunu bağlayanlar bile, Kuzey Irak'tan gelen haberlerle "iyi iş yapıldığını" gizleyemiyor.
Operasyona sevindik Halkımız, sıra sıra dizilmiş bölücü terörist cesetlerini henüz göremese de, 23 yıldır Türkiye'ye efelenip küstahlaşan ve "Türkiye buralara asla giremez" laflarıyla tahriklerini sürdüren Talabani ve Barzaniler'in sınırlarında uçup gezen jet ve tanklarımızla seviniyor. İç ve dış bütün engellemelere rağmen hareket alanı daraltılmak istenen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, en zor şartlarda bile görevini yapabileceğini bir defa daha gözlüyor. Yanı sıra, bu bayram arifesinde her çağa seslenmiş büyük düşünür ve gönül insanı Hazreti Mevlana'yı da anıyor milletimiz. Önceki gece yapılan Şeb-i Arus törenleriyle 734. ölüm yıldönümü idrak edilen Pir'in sevgi ve şefkatiyle de yoğunlaşan birlik ve beraberliğimizi sonuna kadar koruma bilinciyle. Ve her Kurban Bayramı'nda, bütün Müslümanlar'ın yüreğini de aynı heyecanla çarptıran mukaddes topraklardaki o muhteşem tablo zenginleştiriyor, bize yani Türk milletine ait özel bayram heyecanlarını... Arafat'taki görevlerinin ardından Müzdelife'ye geçip Mina'ya hareket edecek olan milyonlar, Kabe'ye döndüklerinde "hacı" unvanı ile coşarken bizler de bayram sevincini yaşayacağız. Şimdiden iyi bayramlar milletimize ve Türk-İslam dünyasına... Hayırlara vesile olsun bütün insanlığa.