Densizlik mi cesaret mi? 80'li yıllardır. Milliyet gazetesi, bütün zamanların efsane genel yayın müdürü merhum ÇetinEmeç'in serdümenliğinde, seyri seferde o vakitler. ÇetinBey'in de kökeni magazinciliğin en kralı. Diyeceğim sadece politika, ekonomi, polisiye, spor filan falan işlerinde değil magazin işlerinde de kül yutmuyor kaptanımız.
BOŞOLAMAMIŞ Hatırlayanlar vardır. TürkanŞoray'ın en debdebeli günlerinde biricik hayat arkadaşı var. Adı RüçhanAdlı. Hem işadamı hem Galatasaray yöneticisi RüçhanBey. Allah var çok yakışıklı ve haza beyefendi bir insan. Eşi boşanmaya yanaşmadığı için 20 yıla yakın "boşolmamış",TürkanSultan'la izdivaç gerçekleştirememiş. Ama şimdi koflaşmış şekliyle değil, sözlük anlamı gibi gerçekten düzeyli,özverili bir ilişki, bir yaşam yoldaşlığı içindeler.
EVLİLİKVAKTİ Geçen yıllar, her şey gibi bu beraberliği de yıpratıyor. 1983'te bitip yitiyor bu beraberlik. Kısa süre sonra TürkanHanım o dönem şöhretin doruğuna tırmanmış bir aktörle, CihanÜnal'la evleniyor, 1 yıl sonra da anne oluyor. İşte o günlerde beni çağırıyor odasına ÇetinEmeç. Diyor ki: "Magazincileritanıyorlar.Yanaştırmazlar.RüçhanBey'ebirşekildeulaş,yanınasokulve'TürkanHanım'ınkızıdoğdu'haberiniver." Kaçın kurası ÇetinBey herkesten önce haberi almış, içeriden birine gizli fotoğraf çektirtip filmi getirtip bastırtmış. Çocuk doğduktan 45 dakika sonra da bana işi ısmarlamakta.
'BASBİRTANE' Kapıdan çıkarken sesleniyor ardımdan: "Galatasaray'danabimdir.Saygıdakusuretme.BebeğinadıYağmur.Sorarsaonudasöyle..." Çıkıp önce karanlık odaya koşuyorum. LaborantTuran'a telaşlı sesimle, "TürkanŞoray'ınkızınınresmindenbirtanedebanabasacakmışsınız.ÇetinBeysöyledi" diyorum. Turan boş bulunuyor ve hemen basıyor bana o fotoğraftan. Yatakta anasının kucağında karaman bir bebek resmi bu.
'GÖRMENİZİİSTEDİ' Minik bir araştırma, RüçhanBey,Elmadağ'da soyadıyla anılan AdlıHan'daymış. Kapıdakilere Galatasaray Kulübü'nden geldiğimi söyleyip giriyorum içeri. Cebimde küçük fotoğraf makinemden gayrı mesleki alet edevat da yok. Ve işte RüçhanBey'in yanı başındayım. Son derece ölçülü sözcüklerle; "ÇetinEmeçBey'inselamıvar.Görmeniziistedi" deyip zarftan çıkarttığım fotoğrafı uzatıyorum.
DEDEGİBİ... Görür görmez yüzünün rengi değişiveriyor. Masanın üzerinden yakın gözlüğünü alıp dikkatlice bakmaya başlıyor. Benimki cesaretten de öte cahil densizliği olmalı. Küçük makinemi çıkartıp o fotoğrafı incelerken 3-4 kare çekiyorum ama öylesine dalmış gitmiş ki farkında değil. Yüzünde en ufak bir sitem, hırs, negatif ifade yok. Aksine torunu doğmuş dede olmaya daha yatkın haller var. Sevecen, şefkatli, yumuşacık.
YAĞMURBEBEK O sormadan söylüyorum. - Yağmurkoymuşlaradınıefendim... Varlığımı ilk kez hisseder gibi ürpererek dönüp bakıyor yüzüme. Ve kısıcık bir sesle soruyor: - Annenin,bebeğinsağlığınasılmışacaba? Öykünün sonrası da biraz aşağıda.