Face 'book' yoluna gitmeyelim!
Günden güne irileşen bir örümcek ağı sanki. Ya da kar topunun çığa dönüşmesi gibi bir şey bu Facebook olayı. İşin erbapları soruyor. "İstihbarat örgütlerinde size ait bir dosyanın bulunduğunu söylemiş olsalardı. Ve o dosyada birçok fotoğrafınızla beraber hangi okullara gittiğiniz, hangi işlerde çalıştığınız ve çalışmakta olduğunuz, kimlerle arkadaşlık ettiğiniz, nerelere gittiğiniz, fotoğraflarla belgelenmiş olsaydı. Panikle ne yapacağınızı şaşıracağınıza kuşku yok." Ancak şu anda internetin sunduğu nimetlerin sonuncusu olan 'facebook' adlı sitede, kendi rızasıyla yapan yaklaşık 48 milyon kişi varmış, hayret değil mi?
1MİLYONTÜRKKULLANICIVAR Aslında risklerine rağmen çok tutucu olmamak lazım. İnternette yaşanan hızlı gelişmeler, toplumsal değişim ve dönüşümün gelecekte nasıl yaşanacağı hakkında ipuçları verir nitelikte. Facebook, aynı zamanda sosyal bilimciler için de devasa bir laboratuar.
GAZETECİLEREDENİMET Sadece onlar için mi? Biz gazeteciler de bu nimetten sonuna kadar yararlanabiliriz. Öte yandan, ilk açıklamalar "1 milyon Türk kullanıcı sayısıyla ülkemizde de çok ciddi bir kullanıcı potansiyeli oluşturduğunu söylüyor". Yine de dikkatli, özenli olalım derim ben. Facebook müptelalığı yaparken 'book'etmeyelimhayatımızı.