EDİRNE'deVler LİGİ
Türkiye dün tarihi günlerinden birini daha yaşadı ve Fenerbahçe gruplarda toplanan en yüksek puanla rekor kırarak Avrupa'nın en büyük organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi'nde bi'üst tura adını yazdırdı. Daha önce topladığı 7 puanla gruptan çıkamama gibi bi'talihsizlik yaşayan Fenerbahçe, 100. Yıl'ında bu başarıyı yakaladı. Rusya'da oyanan maçta Edu'nun talihsiz geri pası olmasa, bugün 13 puanla elde edilmesi güç bi'rekora da imza atabilirdi. Ekibimiz, başlangıçtan bu yana elde ettiği 10 milyon euroyla da kasasını doldurdu. Yaptığı statla, Fenerium'la, tesislerdeki düzenlemelerle taraflı tarafsız futbolseverlerin takdirini kazanan Başkan Aziz Yıldırım, sportif anlamda yaptığı yatırımların meyvesini de toplamaya başladı. "Bütün bunlar geleceğin FB'si için" dediğimizde, "FB'nin bi'başarısı olmadığı için, Fenerium, stat, tesis ile öğünüyorlar, züğürt avuntusu" deniliyordu... FB'ye "Züğürt" diyenlerin durumu ortada. "Kendi liginde elde ettiği başarılarla kalır" denilen Fenerbahçe, Edirne dışında da başarılarını göstererek kendisini kanıtladı. "Önce Avrupa'da oynayın, sonra konuşun" diyenlere son yıllarda özellikle de bu sene gösterdiği performansla en güzel dersi verdiğine inanıyorum.
Enbüyük'rakip'yokedildi Maça değinmek gerekirse, "Son haftalarda savunmada başarıyla görev alan EduLugano ikilisi yediğimiz gol hariç yine kusursuz oynadı" diyebilirm. Yanlız son maçlarda sıkça gördüğümüz kartlar başımızı ağrıtabilir, bu konuya da dikkat edilmesi gerekir. Yediğimiz gol takım üzerinde olumsuz bi'hava yaratsa da inanın Alex öyle bi'gol attı ki "Takımı bırakın ateşlemeyi uçurdu" diyebilirim. Sade bi'gol olsa takım üzerinde bu kadar etki yaratmazdı. Vuruşun muhteşemliği, "Yediğimiz bi'kaza golüydü, panik yapmaya gerek yok" mesajıydı... Yedek kulübesinin müdavimleri arasında olan, "Büyük takım topçusu değil" yorumları yapılan Uğur Boral'u, hem de Galatasaray maçının ikinci yarısında oyundan çıkartmışken, tekrar güvenip böyle önemli bi'maçın kadrosuna koyan Zico'yu da tebrik ediyorum. Attığı 2 gol ve direkten dönen topuyla, her ne kadar savunma zaafları olsa da süratiyle aklını birleştirebilirse ilerleyen haftalarda daha çok forma şansı yakalar genç oyuncu. Artık yapılan maç yorumlarında Mehmet Aurelio'dan bahsedilmese de olur sanırım, çünkü milli oyuncu Avrupa, Türkiye demeden aynı futbolunu orta koyuyor. "İstikrar kelimesi Aurelio ile birleşti" diyebilirim. Selçuk biraz daha risksiz ve atak başlangıçlarında az top kaybıyla oynarsa, dah a tempolu bi'oyun ortaya koyabilir Fenerbahçe. Deivid'in son haftalardaki form dü şüklüğü de umarım bu hafta son bulmuştur... Fenerbahçe'nin bu turda da karşısına çıkacak rakip o kadar da önemli değil. Sahasında İnter gibi bi'futbol devine top göstermeyen, alan bırakmayan, pozisyon vermeyen Fenerbahçe'nin, bu oyununu sürdürürse Devler Ligi'nin tüm devleri karşısında dimdik duracağından hiç şüphem yok. Yıllardır "Çıkacağız", "Çıkamayacağız" stresi en büyük rakipti ve bu rakip, yok edildi. Artık daha sakin ve başarılı bi'performans izleyeceğimizi düşünüyorum...
Servisi 
