Kurban
Medya, kurban ibadeti ile meşgul olduğu kadar hiçbir ibadetle meşgul olmamıştır. Kurban ibadeti ile ilgili bilgiler bir türlü dengesini bulamadı, halkı tatmin edemedi ve kafaları karıştırmaktan öte bir işlev yapamadı. Biz, bu konuyu doğru bilgi ile ele almak ve Müslümanlar'ı yanlış yapmaktan kurtarmak istiyoruz. Yazımızın başında şu uyarıyı yapmadan geçmek istemiyoruz: Kurban ibadetini dinin ana kaynağı olan Kur'an'a bakmadan açıklamak yanlış olacak; ibadeti yaralamaktan, kafaları karıştırmaktan öteye gidemeyecektir. Kur'an'ı bir tarafa atarak verilecek fetvalar, yapılacak açıklamalar, birer iftiraya dönüşebilir. Kurban konusunda gelişigüzel fetva verilemez ve verilmemelidir. Bunun için biz Kur'an'ı referans alarak kurban ibadetini açıklayacak, birinci elden bilgi verme yolunu seçeceğiz.
Kelimeanlamınedir? "Kurban" kelimesi, Maide Suresi'nin 27. ayetinde geçmektedir. Aşağıda görüleceği gibi "kurban" başka kelimelerle de ifade edilmektedir. Kurban, "insanı Allah'a yaklaştıran ibadet" anlamına gelmektedir. Bütün ibadetler insanı manen geliştirmek, yüceltmek ve Allah'a yaklaştırmak için yapılmaktadır. Bu ibadetlerin içinden birine bu yaklaştırma ismi verilmiş ve buna da "kurban" denilmiştir. Her ibadetin manevi ve sosyal hayatımızda etkileri vardır. Bu etkilerin aynı, yani benzer olanları olduğu gibi farklı olanları da vardır. "Kurban"ın başka kelimelerle ifade edildiğini de görüyoruz. "Hedy" kelimesi ile ifade edilen kurban, Bakara 196'da geçmekte ve bu kelime "şükür kurbanı" anlamına gelmektedir. Hacda kesilen kurbana "hedy" denilmektedir. Kur'an'da kurban "nüsük" veya "mensek" kelimesiyle de ifade edilmektedir. Bu kelime, gümüşü eritip yabancı maddelerden arındırıp kalıba dökmek anlamındadır. Kurban ibadeti bizim gönlümüzü "şirk" denilen olumsuz ve yabancı inançtan temizleyip "ilahi kalıp" denilen tevhid inancına döktüğü için bu kelime ile ifade edilmektedir. En'am 162'de "nüsük", Haz 34'te de "mensek" kelimeleriyle yer almaktadır. Kevser Suresi'nin 2. ayetinde de "kan akıtmak" anlamına gelen "nahr" kelimesi ile ifade edilmektedir. Bu ayette "nahr" emir kalıbında "Kurban kes" şeklinde yer almaktadır.
Nezamanfarzkılınmıştır? Maide Suresi'nin 27. ayetine göre, ilk kurban Hz. Adem'in zamanında kesilmiştir. Bu yönü ile kurban, en eski ibadetlerden biri olmaktadır. Hz. Adem'den sonra gelen tüm ilahi dinlerde de yer almıştır. Hac Suresi'nin 34. ayetinde bütün milletlere, ümmetlere kurbanı farz kıldığını söyleyen Yüce Allah, her peygamberin dininde olduğunu hükme bağlamıştır. Demek ki kurbanın çıkış yeri ilk din, sonu da kıyamet olacaktır.
Sünnetveyavacipdeğildir Bazıları hadlerini aşarak, kurbanın hükmünü mezheplere göre vermektedir. İbadeti Allah'a yapıyoruz ama hükmünü insanlar vermektedir. Kurban ibadetini Allah koyduğuna göre, yani hükme bağladığına göre, hükmünü de O vermiştir ve vermektedir. Hac Suresi'nin 34. ayetine göre kurban farzdır. Çünkü bu ayette geçen "cealna" fiili, "Farz kıldık" anlamına gelmektedir. Ayrıca Kevser Suresi'nin 2. ayetinde geçen "venhar" emri de "Kurban kes" demektir. Bu kelimeler Yüce Allah'ın sözü olduğuna göre, kurban farz olmaktadır. Kurbanın sünnet veya vacip olduğunu söyleyenler bu ayetlere ters düşmektedir. Arap dilinde "vacip", "farz" anlamına gelmektedir. Kevser Suresi'nde 2 ilahi emir yer almaktadır. Bunlardan biri "Namaz kıl", diğeri de "Kurban kes"tir. Her 2 emri veren Allah'tır. Birinci emri farz kabul edip ikinci emri sünnet veya vacip olarak kabul etmekte bir çelişki yok mudur? "Venhar" emrinin farklı manalara geldiğini iddia edenler; "Fesalli", yani "Namaz kıl" emrinin de farklı manaları vardır. Neden buna "Farz" diğerine sünnet veya "Vacip" diyorlar? Geçmişin ilmihallerinde, fıkıh kitaplarında yazılanları sorgulamadan fetva vermeleri hurafeden öteye gidememektedir.