Aile mutluluğu ve sorunları (2)
Sevgi açısından bakınca, aile hayatı bir eğitim müessesi kimliğine bürünmektedir. Karşılıksız sevgi aile hayatında ana-baba sevgisi ile yudumlanır, çocuğun şahsiyetini besler ve geliştirir. Yüce Allah'ın kullarını; ana-babaların çocuklarını sevmesi karşılıksızdır. Diğer bütün sevgilerde belli oranda bir karşılık, bir menfaat vardır. İşte karşılıksız sevgi aile eğitimi ile aile hayatında öğrenilir ve bu havada yetişen çocuklar insanları sevmeyi öğrenir. Ana-babaları ayrı olan, düzenli bir aile hayatı yaşamayan çocuklar, bu yönleri eksik kaldığından sevmeyi bilmezler. Aile hayatında sevgiye doymayanlar, sevmesini bilmezler, insanları düşman olarak görmeye devam ederler. Büyük oranda problemli çocuk ve gençlerin bu sevgiden yoksun oldukları bilinmelidir. Ana-babaların ayrı yaşaması, boşanmasının en büyük yarası, darbesi sevgi duygusunu almasıdır. Aile içindeki sevgi bağlarının eğitimdeki yerini hiçbir eğitim faaliyeti dolduramaz. Ailenin yıkılmasının açtığı yarayı da hiçbir değer veya müessese tedavi edemez. Cinsel içgüdünün meşru olmayan yollarla tatmin edilmesi ailedeki sevgi bağlarını doğramakta, sevgi denilen olmazsa olmaz değerin katline gitmektedir. İman ve iyi amel beraberinde sevgiyi getirecektir. Meryem Suresi'nin 96. ayeti şöyledir: "İman edip iyi amel yapanlara gelince, Allah onlar için bir sevgi yaratacaktır." Demek ki, karı-koca sağlam bir imana sahip olup iyi davranışlarda bulunurlarsa, Yüce Allah aralarına sevgi koyacaktır. Bunun garantisini Yüce Allah vermektedir. Yüce Allah, Rum Suresi'nin 21. ayetinde de aile hayatını sevginin yaşanması için kurduğunu ve o nedenle insanları erkek ve dişili yarattığını söylemektedir. Eşler arasında sağlam bir inanç olur ve birbirlerine karşı iyi davranırlarsa, Yüce Allah onların arasına sevgi koyacaktır.
3- Rahmet Rum Suresi'nin 21. ayetine göre ailenin üzerinde oturduğu üçüncü değer, rahmet yani merhamettir. Rahmeti çocuk olarak manalandıranlar da vardır. Bu manaya itiraz etmiyoruz, ama onun bir diğer anlamı olan merhameti de gündeme getiriyoruz. Al-i İmran Suresi'nin 6. ayetine göre, Yüce Allah bizi merhamet teknesinde yaratmış ve bunun içinde çocuğun yaratıldığı annenin organına "rahim" demiştir. Rahim denilen annenin bu organı, çocuğa yaşayabileceği bir ortam temin eder; onu hem besler hem de dış etkilerden korur. Ailede eşler arasındaki merhamet duygusu, ebeveynin çocuklarına karşı olan ve olması gereken merhamet, aile hayatını çocuğun yaratıldığı "rahim"e çevirir. Dış etkilerden ve şeytani dürtülerden korur. Demek ki, barış, kaynaşma, sevgi ve merhamet aile hayatının hem temelleri, hem koruyucusu, hem de ürünleri olmaktadır. Günümüz ailesinin gevşemesi, sarsılması, yaralanması, hatta yıkılması bu değerlerin yara alması, hatta ortadan kalkmasından kaynaklanmaktadır. Sevgi ve merhametin ortadan kalkması nedeniyle eşler birbirine tahammül edememektedir. Sevgi ve merhamet, fedakarlığa götürür ve bu da eşlerin tahammülünü artırır.
4- Akıl Rum Suresi'nin 21. ayetinde dördüncü değer olarak "akıl" devreye sokulmaktadır. Aslında sıralama gereği akıl dördüncü sıraya gelmemektedir. Tam tersine "akıl" olmadığı takdirde bu değerlerin olamayacağını, aile hayatının birincil değerinin akıl olduğunu vurgulamaktadır. Eşlerin birbirilerine ve çocuklarına karşı davranışları akıl denilen değerin süzgecinden geçmelidir. Akıl, aile ilişkilerine düşünceyi sokacaktır. Akıllı, yani makul davranış, aile hayatında bilinçaltından gelecektir. Netice olarak diyebiliriz ki, Kur'an bize bir aile eğitimi vermekte ve bu müessesenin ne denli önemli olduğuna ve yaşaması gerektiğine dikkat çekmektedir.