Dua hakkında genel bilgi * Sayın hocam, yatarken Yüce Allah'a dua etmek caiz midir? Furkan Suresi'nin 77. ayetine göre, dua insanın Allah katındaki değerini ifade etmektedir. İnsanın kendi eksikliğini hissedip Allah'tan dilemesi, O'ndan istemesi, O'na tapınması anlamına gelmektedir. Duanın şekilleri vardır.
Başlıca 3 şekli bulunmaktadır a) Bir sıkıntıyı, belayı, derdi gidermesi için Allah'a yalvarma şeklindeki dua: Bu duanın her pozisyonda, durumda yapılabileceğini Yüce Allah Yunus 12'de gündeme getirmektedir. Ayet şöyledir: "İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, yatarak, oturarak veya ayakta durarak bize dua eder." Bu ayetten anlıyoruz ki, yolda yürürken, bir yerde otururken, yatarken Allah'a dua edilebilir. Demek ki sıkıntının Allah tarafından giderilmesi için yapılacak olan duanın herhangi bir duruş şekli yoktur. Her durumda yalvarmamız mümkündür. b) İşlediğimiz günahların affı için Yüce Allah'a yapılan "af dileme" yani istiğfar duası: Böyle bir duanın herhangi belirli veya zorunlu bir durumu bulunmamaktadır. Yukarıdaki ayette olduğu gibi her durumda yapılabilir. c) Bize lütufta bulunması, ihtiyacımız olan bir şeyi bize sunması için Yüce Allah'a yapılan dua: Böyle bir dua namazda okunan ayetlerle yapılabileceği gibi, namazın dışında okunacak ayet veya kendi ifadelerimizle de yapılabilir. Onun için namaza dua denilmektedir. Fatiha Suresi'ni okurken, Yüce Allah'a bizi doğru yola iletmesi için dua ediyoruz. Bu şekildeki duayı her an ve her pozisyonda, durumda yapabiliriz.
Kabul edilmezse sebebi vardır Bir işte çalışırken de Yüce Allah'a dua edebiliriz. Hacda Arafat'ta ayakta duruş yaparken dua ediyoruz. Kabe'yi tavaf ederken de dua ediyoruz. Bu noktada şu soruyu sorabiliriz: Bazı dualarımız neden kabul edilmemektedir? Soruyu şu şekilde cevaplandırabiliriz: 1- Yaptığımız duanın içeriğinde hata yapmış olabiliriz. İstenmemesi gereken bir şeyi istemişizdir. Şahsiyetimiz ve bulunduğumuz yer, tahsilimizin uzanamayacağı bir şeyi Allah'tan istemek bir örnek olarak verilebilir. 2- Yaptığımız duayı Allah kabul etmiştir ve onu belli bir zaman diliminde yerine getirmeye karar vermiştir. Bu zaman dilimi bize uzun geldiğinden, kabul edilmemiş zannını uyandırabilir. 3- Yaptığımız dua ile istediğimiz şey, aslında bizim zararımıza olabilir. Biz bunun farkında olamayabiliriz. Yüce Allah bunu bildiğinden, isteğimize cevap vermemesi bundan kaynaklanabilir. Yüce Allah bunu şöyle açıklıyor: "İnsan iyiliği isteyeceğine kötülüğü ister. Çünkü insan acelecidir." (İsra, 11) "İnsan psikolojisi yanılabilir. İstediğimizde kötülük, istemediğimizde iyilik olabilir." (Bakara, 216)
Beddua etmek doğru değildir Genelde hiç düşünmeden beddua yani kötü duada bulunuruz. Çocuklarımızın hataları nedeniyle onlara beddua etmemiz doğru değildir. Zulme uğrayan insanların ağızlarından çıkmasa bile, gönül kırıklıkları, burundan aldıkları üzüntü nefesleri zulmedene beddua olur. Biz buna halk dilinde "Mazlumun ahı", yani "Zulme uğrayanın ahı" deriz. Bu tip yalvarışlar kısa zamanda yerini bulur. Ekonomik açıdan sömürülenlerin, hakları yenenlerin, çocukları tarafından terk edilip ihtimam gösterilmeyen ana-babaların bedduası bir karabulut gibi memleketimizin üzerine çökmüş, asaletimizi alıp götürmüş, manevi ışığımızı söndürmüştür. Hukuku yanıltanların işledikleri zulüm uykumuzu karartmış, nefes alamaz hale gelmemize neden olmuştur. Görevini tam anlamı ile yerine getirmeyenlerin bıraktığı çamura batar hale geldik. Netice olarak diyebiliriz ki, dua ne istediğimizi bilerek, her an ve her durumda yapılabilir. Beddua yerine iyi adına dua yapmamız en doğrusudur.