En büyük sıkıntı maddi koşullar ve tayin Maaşlarının ve çalışma şartlarının düzeltilmesini isteyen yargı çalışanları, iş yoğunluğu ve personel eksikliğinden de yakınıyor
Adalet Bakanlığı personeli, bizi mail yağmuruna tutmaya devam ediyor. İşte bir yazı işleri müdürünün söyledikleri: "Yazı işleri müdürü, mahkemenin veya savcılığın, sorumlu olduğu yerin her şeyi, her şeyden sorumludur. Hele ilçelerde adeta kendi başına bir adliyedir. Yeri gelir seçim müdürü, yeri gelir icra müdürü, yeri gelir katip, hatta yeri gelir noter olur. Neredeyse yargı bütün yükünü onun sırtına yıkmış gibidir. Ancak bizim de önemli sıkıntılarımız var. En büyüğü maddi sıkıntılar."
'Resmi kimlik kartı verilsin' Yargı çalışanları kendilerinin Adalet Bakanlığı personeli olduğuna dair bir kimliklerinin bile olmadığını, bu kurumda çalıştıklarını bile ispatlayamadıklarını, kimliği olanların da kendi şahsi imkanları ile bakanlıktan bu kimliği temin ettiklerini, kendilerine sadece başsavcılık tarafından "... Savcılığı Personel Giriş Kartı" adı altında basit bir kimlik verildiğini, bunun hiçbir resmi geçerliliğinin olmadığını belirtiyor ve herkese bakanlık resmi kimlik kartının verilmesini istiyor.
'Sosyal tesis sorunu çözülsün' Öğle tatillerinde oturup çay içebilecekleri, sohbet edebilecekleri bir kantinleri veya sosyal tesisleri bile mevcut değil (Birkaç adliye hariç). Çalışanlar, yetkililerin bu konuya çözüm bulmasını istiyor.
'Kreş ihtiyacımız karşılansın' Çocuğu olan bayan çalışanlar, acilen bulundukları adliye binalarına kreş yapılmasını talep ediyor. Çünkü birçoğunun çocuğunu gönül rahatlığı ile yanına bırakıp işe gidebilecek bir yakını yok. Çocuklarını bakıcılara bırakıp, gözleri arkada çalışıyorlar. En azından diğer kamu kurumlarının kreşlerinden yararlanmak istiyorlar. 'Tayin talebimiz geri çevrilmesin' Yine yargı çalışanlarının en büyük problemlerinden biri de tayinlerinin çıkmamasıdır. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 114. maddesi ilk derece mahkemelerinin adliyeye bağlı dairelerinin personeline ait tayin ve nakil yetkisini Adalet Komisyonları'na vermiştir. Ancak kanunların tayin için istediği şartlar oluşmasına rağmen (Memleketinde yalnız olan ve bakıma muhtaç olan anne-babalarının durumu, doktor raporlu sağlık durumu, öğrenim durumu, becayiş şartlarının oluşması gibi) yine de komisyonlar tayin taleplerini geri çevirmektedir. Çalışanlar, en azından mücbir sebebi olanların tayinlerinin çıkması için yetkililerden yardım talebinde bulunuyor.
Servisi 
Adalet Bakanlığı personeli, bizi mail yağmuruna tutmaya devam ediyor. İşte bir yazı işleri müdürünün söyledikleri: "Yazı işleri müdürü, mahkemenin veya savcılığın, sorumlu olduğu yerin her şeyi, her şeyden sorumludur. Hele ilçelerde adeta kendi başına bir adliyedir. Yeri gelir seçim müdürü, yeri gelir icra müdürü, yeri gelir katip, hatta yeri gelir noter olur. Neredeyse yargı bütün yükünü onun sırtına yıkmış gibidir. Ancak bizim de önemli sıkıntılarımız var. En büyüğü maddi sıkıntılar." 
