Yaşın 65 ise işin bitti! Türkiye'de 65 yaşın üstündekilere neredeyse hayat hakkı yok. Emekliyse zaten geçim derdinde. Bankalar kredi vermez, sigorta şirketleri işlem yapmaz... Peki neden?
Bir büyüğün sözüdür: "Dün geçti, bugünü yaşarım, yarın var mı? Gençliğe de güvenmem ölen hep ihtiyar mı?" Ölümün bizi ne zaman gelip bulacağı belli değil. Hele Türkiye gibi trafik kazası riski yüksek ülkelerde gençlerin ölüm oranları daha fazla. Ama nedense bizim bankacılık ve sigortacılık sektörümüz yaşlılarımızı riskli bulup kendilerine işlem yapmaya yanaşmıyor. Sigortacılar 65 yaşındaki bir insanın ölüme yakın olduğunu varsayıp hayat ya da sağlık sigortası yapmıyor. Bankalar ise kredi vermiyor. Düşünce aynı: Yakında ölebilirler. Peki gençlerin de aynı riski yok mu? Bu açıdan bakınca, ayrımcılığın bir mantığı yok. Ki Türkiye'de genç yaşta ölüm oranı çok yükseklerde seyrediyor. Yaşlılar için böylece alternatifler azalıyor. Emekli olmuşlarsa bu maaşla geçinmeleri çok zor. Ortalama 500 YTL maaş, ev kiralarıyla diğer faturalara bile yetmiyor. Eğer sosyal güvenceleri yoksa o zaman işleri daha da zor. Hastane kapılarında sürünüyorlar. Bir sağlık sigortasına başvurmaları imkansız . Bankadan kredi almaları, bu yolla ev sahibi, araba sahibi olmalarının önü tıkalı. Üstelik bankaya giden yaşlılar adeta, "Sen yakında ölürsün, bir ayağın çukurda. Kredi veremeyiz" gibi bir tavırla karşılaşıyor. Aslında bankaların yaşlılara kredi vermesi o kadar zor değil. Zaten her başvuruda kefil isteniyor, teminatlar gösteriliyor. Eğer düzenli bir emeklilik geliri varsa ve kefil gösteriyorsa ödeme gücü oranında kredi verilebilir. Bu konuda BDDK ve Bankalar Birliği bir girişimde bulunabilir. Tüketiciler Birliği Başkan Vekili Üstün Bol, bankaların yaşlılara kredi vermemesini 'saygısızlık' olarak niteliyor. Bol, 25 ila 70 yaşında kredi kullanmanın banka açısından farkının olmaması gerektiğini belirtiyor.
'DAVA AÇILABİLİR' Üstün Bol, tüketicilerin bu tür geri dönüşlerde dava açma hakkı olduğunu da hatırlatarak şu bilgileri veriyor: Bankalar keyfi gerekçeler üreterek talepleri geri çeviremeyeceği gibi, tüketicilerin "Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık, tüketiciler arasında ayırım yapma ve bankanın gücünü kötüye kullanması" nedeniyle dava hakkı saklıdır. Banka dava edilebilir.