Ben seni sevdim diye
Ben seni sevdim diye hiç kızmadım ki kendime... Saçıma, yüzüme, gömleğime, yüreğime yağmurun ansızın düşen ilk damlası gibi girmenden bugüne sana da hiç kızmadım ki... Gidişin yokluğun değildi. Sadece bir kayboluştu. Bütün kayıplar gibi aranmaktaydın, bazı kayıplar gibi bir türlü bulunamadın.
İKAMETADRESİ Gidişin yokluğun değildi, çünkü her santimetrekaresinde ruhumun, bedenimin hep vardın. Sarıp sokulamıyorum diye ben sana hiç kızmadım ki... Anladım aslında. Ta önceden anladım hem de. Her aşkın bir fotoğrafı çekilir daha ilk başvurusunda yüreğin. Bir ikametgah ilmühaberi çıkartılır sevdalıya. "Hanesiahatamburasıdır,kalbimdiroturumyeri" denilir...
ARDINABAKMADAN Ve sevdalı bir gün bilinmedik adreslere taşınsa da künyesi hâlâ ve hep o semtte bilinir. Sen o semtten, o adresten, o yürekten kapısını bile örtmeden, rüzgarı, karı, hırsızı bile gözetmeden, ardına bile bakmadan gittin diye kızmadım ki sana hiç.
SARMAŞDOLAŞ Bir yerlerden satırlara düşmüş görüyorum yaşanmışlıklarımızı. Tanımadık adamların çok tanıdık sızıntıları, yapış yapışkan sözcüklerde yaşanmışlıkların örselenmesi hazin. Sokulmaların tümünden pişman, öpüşmelerin tümünden şikayetçi, sarmaş dolaş geçen her anın ifşacısı olmaksa dileğin ne yapabilirim ki? Şaşırsam da, üzülsem de, korksam da, korkutsam da sana hiç kızamıyorum ki...
ORTAKYAZGI "Aşkhiçbirzamanpişmanlıkduymamaktır" diyordu bir film sahnesi. Filmin o sahnesinin tıpkıyla hakikisi bütün bir ömrüne yayılır bazen. Bir nokta vardır ki, herkesinkinde birbirine benzer her "aşkhikayesi"... Kaçıncı yaşında olursak olalım ömrün ve kimiz, neyiz, ne düzeydeyiz, etiketlerimizde ne yazarsa yazsın. Aynı ortak yazgının öznesi olmaktır sonumuz
KAÇILMAZOLAN Kader işte... Ne yaparsın?... Ne kaçılır kaderden, ne kadere kızılır... Kızma. Sen de kızma... Ben sana hiiiç kızmadım ki...