Gül'ün önündeki fırsat
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen hafta Azerbaycan'daydı. İki ülke arasındaki ilişkilerin itici gücü "soy" bağı... Bu nedenle, Haydar Aliyev'in "Biz iki devlet bir milletiz" sözü her yerde karşımıza çıkıyor. Aynı söz Türkmenistan'da da yaygın. Ayrıca Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan'da tarihi bağlar Türk işadamlarının önüne büyük fırsatlar sunuyor.
***
Gül'ün Azerbaycan ziyareti, zaten iyi olan ilişkileri "Size bir şey olsa bizim canımız acır" noktasına çıkarttı. Özellikle, Gül'ün Bakü'den sonra 2501 yıllık geçmişiyle "Türklüğün kalesi" olarak görülen Gence'ye yaptığı ziyaret tam anlamıyla bir "jest"ti. Ermenistan sınırındaki bu yoksul kente şimdiye kadar bir bakan bile gitmemiş. Ama bir anda "büyük Türkiye"nin Cumhurbaşkanı'nı karşılarında gören Genceliler şoka girdi
***
Sokağa çıkma yasağı ilan edildiği halde şehrin girişinden itibaren Gül'ün geçtiği her yerde, yol kenarlarına dizilmiş kadınerkek, çoluk-çocuk binlerce kişi hayranlık ve şaşkınlıkla konvoyu izliyor, el sallıyordu. Çünkü onlar, Türkiye'yi "hayatlarının garantisi" olarak görüyor. Gence'de yaşayan herkes, "Türkiye olmasa Ermenistan ve Rusya bize saldırır" diye düşünüyor. 89 yıl önce Rus ve Daşnak saldırıları başlayınca, Enver Paşa 20 bin kişilik Kafkas İslam Orduları'nı kurup, üvey kardeşi Nuri Paşa komutasında bölgeye göndermiş. Nuri Paşa'nın gelip soykırımı nasıl önlediğini hâlâ anlatıyorlar. Ayrıca şehrin en büyük caddelerinden biri Atatürk'ün adını taşıyor.
***
Tabii sevgi ve ilgi karşılıklı. Türk işadamlarının havaalanı, otel ve inşaatlarla çehresini değiştirmeye çalıştığı bu yoksul ve ürkek kentin moralini yükseltmek için önümüzdeki yıl bir adım daha atılacak. "Türk Yıldızları" diye adlandırılan akrobat uçak timi, Gence'nin kurtuluşunun 90. yıldönümünde gösteri uçuşu yapacak. Türkiye efsanesiyle yatıp kalkan bu kentin insanları için büyük moral olacak Ermenistan sınırında Türk uçaklarının şov yapması...
***
Gül "farklı" bir Cumhurbaşkanı olacağının sinyallerini vermeye başladı. Bir uçak dolusu işadamıyla gerçekleştirdiği Azerbaycan ziyaretini, yakın zamanda Türkmenistan ve Özbekistan'la sürdürecek. Ardından Kazakistan ve Kırgızistan... Bu yönüyle Özal'a benzetiliyor. Gül'ün "çevresi" geniş. Hem İslam Kalkınma Bankası'nda görev yapmış biri olarak İslam dünyasını çok iyi tanıyor. Hem Dışişleri Bakanlığı sırasında Amerika ve Avrupalı liderlerle yakın dostluklar kurdu. Üstelik genç ve enerjisi çok gezmeye müsait. ABD ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türk Cumhuriyetleri ve Arap ülkeleri ile ilişkilerin artırılması, Türkiye'nin moralini yükseltebilir. Çünkü Türkiye'ye dışarıdan baktığınızda daha fazla güven veriyor.
***
Bakın 8 Kasım'da Gül Azerbaycan'dan döndü, 9 Kasım'da Suudi Arabistan Kralı geldi Türkiye'ye. Şu anda İsrail ve Filistin Cumhurbaşkanları Ankara'da. Birkaç gün sonra Ürdün Kralı geliyor. Sonra Gül yeniden dolaşmaya başlıyor. Yani Türkiye, sadece dünya ekonomisinin değil, dünya siyasetinin de çekim merkezi olmaya doğru gidiyor. Cumhurbaşkanı Gül, dış dünyada geniş bir çevreye sahip olmanın avantajını iyi kullanır, dostluklarını iyi yönetebilirse, hafızalarda derin izler bırakabilir.