Hayatımızı yöneten biz olmalıyız; stres değil "Değiştirdiklerini değiştirme cesareti, değiştirmeyeceklerini kabul etme metaneti ve ikisi arasındaki farkı görmeyİ..."
Büyük şehirlerde yaşayıp da stres olmamak mümkün mü? Sabahları trafik derdinden dolayı işe gitmek için 2 saat önce yola çıkmıyor muyuz? Niye? Yetişmek için. Sonrasında ise bir numaralı sıkıntımız, patronumuzu memnun etmeye çalışmak. Müşterimize iyi servis yapabilmek ve her şeyi en iyi şekilde sunmaya gayret etmek. Bunları yaparken strese girmiyor muyuz? Tabii ki sorumluluğu olan herkes kadar... *Patronumuzun gözüne girmek için kapasitemizin üzerinde iş yüküne girmemiz *Çalışanlar ve işverenler arasında etkili iletişim olmaması; çatışmaları çözme yöntemi bulunmaması *Alınan maaşın hak edilenden daha düşük olması (tabii ülkesine göre değişir) * Kendi işini yönetenlerin ekonomik sıkıntıları * Teslim tarihine iş yetiştirme sorumlulukları Bugünkü zor yaşam koşullarında sakin ve dingin kalmak hiç kolay değil. Hepimiz her gün birçok farklı biçimde stres yaşıyoruz. Yaşamı tehdit eden hastalıkları, evlilikte şiddetli geçimsizlik ya da boşanma, iflas etme, ekonomik sıkıntı, baskı, işsizlik gibi daha süregelen stresler de var. Bu gibi şeyler her insanda gerginlik yaratır. Sağlığımızla ilgili hastalıklar yaratır. En belirgin özelliği; baş ağrıları, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık,sinirlilik, mide-bağırsak rahatsızlığı, tatminsizlik, enerji kaybı, moralsizlik, çöküntüler ve kimi zaman panik ataklar şeklini alan kaygıdır. Aşırı kilo almak ve zayıflamak, aşırı alkol ve sigara tüketimi gibi durumlarda mutlaka konusunda uzman birine danışın. Yoğun stres, kişinin işini kaybetmesine, başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açabiliyor. Nazım Hikmet'ten bir dörtlük: 'En güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk henüz büyümedi. En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz Henüz söylememiş olduğum sözdür.' Hoşçakalın.
***
Gündelik yaşamda stresin bizi hasta etmemesi için ortama göre gevşeme yolları bulalım. Kendimize zaman ayıralım. Ailemizle olan iletişimimizi gözden geçirelim. Uykumuzdan ödün vermeyelim. Doğru beslenelim. Spor ya da yürüyüş yapalım. Duygu ve düşüncelerimizi paylaşalım ya da kağıda dökelim. Evde ya da iş yerimizde gerçek kapasitemizi görüp, mantıksız taleplere hayır demeyi öğrenelim. Önceliklerimizi belirleyelim. Hastalık ortaya çıkmışsa mutlaka konusunda uzman birine danışalım. Hayatın yükü altında ezilmeyelim. Hayatta bütün üzüntüler ve sıkıntılar zamanla unutuluyor. Hayat bizim, biz varsak hayat var: "Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın." Seçim sizin.
***
Arte 'n'leri
* Öpülesi seksi dudaklar, kırmızı rujla daha etkileyici. * Vakko, Beymen, Harvey Nichols'dan sonra BRANDROOM da Kanyon'da açıldı. * GAP artık Türkiye'de... Kasım'da İstinye- Park, Meydan, Capacity, Panora Alışveriş Merkezi ve Bağdat Caddesi'nde olacak. * Bakışlarınızı takma kirpiklerle güçlendirin. *Antika ve Sanat Eserleri Müzayedesi Ares Antik, 3 Kasım Cumartesi Saat:15.00'de Grand Cevahir Otel. * Aradığınız her şey Nokia yeni N95'inde. Dahili hafızası 8GB ve ekran boyutu 2.8 inç. * Paris Hilton'un çantaları Homestore'da. *Haftanın filmleri; Kefaret ve Yaşamın Kıyısında. *(TEGV) Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na katkı sağlamak için yapılacak Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Nilüfer konseri Lütfi Kırdar'da 5 Kasım'da Biletler, Biletix'de *Mehmetçik Vakfı'na destek verin.