Ersun'u da değiştirin
Yönetim Trabzon'un hedefi olan şampiyonluğa oynayacak bir takım kuramadı. Ama onlara göre bu oyuncularla, değil Türkiye Süper Ligi'nde, İngiliz Premier Ligi'nde şampiyonluğa oynarlardı! Burada tüm suç Ziya hocadaydı, takımı oynatamıyordu! Yapılacak bir tek iş vardı; hocayı göndermek. (Yöneticilerin kendilerini kurtarmak için seçtikleri en kolay yol). Yeni, gelecek olan öyle bir hoca olmalıydı ki takımın hakkını verecek, onları mahçup etmeyecek, puan farkını kapatıp Trabzon'u istenilen yere getirecekti. Şükürler olsun ki adı Ersun Yanal olan böyle bir hoca vardı ama o Yanal son teknik direktörlük yaptığı takım olan Manisa'da üst üste 13 kere yenilerek ya da kazanamayarak kırılması mümkün olmayan bir rekora imza atmıştı. Uzun zamandır takım çalıştırmayan, çalışmadığı dönemlerde bildiğim kadarıyla yurt dışına gidip üst düzey takımları, o takımların antrenmanlarını maçlarını izleme fırsatı bulamayıp Lig TV'de yorumculuk yapmayı tercih eden bu hocayı Trabzon hangi kriter ve anlayışla transfer etti anlamak zor. Kaldı ki Ersun hoca 2002 yılında o zaman Trabzonspor'un yönetim kurulunda olan arkadaşım Serdar Bali'yle konuştuklarında "Trabzonspor'un adı büyük ama hantal. Yani yavaş hareket eden, hedefleri çok büyük değil" gibi laflar etmiş. Şimdi ne değişti de Ersun hoca hedefi küçük olan Trabzon teknik direktörlüğünü kabul etti? Bir kere daha gördük ki iyi futbolcu olmadığı zaman iyi top oynanmadığı gibi iyi takım da olunmuyor. Bir kaç tesadüfi başarı alıp birilerinin itmesiyle bir yere gelince sonuç her iki taraf için de hüsran oluyor. Futboldan anlamayan yaptırım gücü olan yöneticilerle anlayanların yer değiştirmediği sürece daha çok Ersun Yanallar gelir gider ama türk futbolu arpa boyu ilerleyemez.