Bunun adı intihardır
Ligin bitiminden sonra oynanan milli maçlar her zaman risk faktörü taşır. Çünkü bu karşılaşmalarda en büyük handikap futbolcuların maça kolay kolay konsantre olamamalarıdır. Nitekim Bosna maçında da bu çok net bir şekilde görüldü. Türkiye için gruptan çıkmayı biraz daha perçinlemek açısından çok önemli bir maçtı. HakanŞükür'le golü erken bulduktan sonra nedense her şeyin bittiğini sandık. Ancak karşımızda çok koşan ve kendilerini kanıtlamak için yırtınan bir takım olduğunu hiç hesaba katamadık. Beraberlik golünden sonra Sabri ile 2. golü bulduğumuzda da aynı hatayı yaptık. İlk devrenin uzatma dakikalarında gelen rakip takımın golü bu maçın sıkıntılı geçeceğinin habercisiydi. Oysa soyunma odasına galip gitseydik her şey çok farklı olacaktı. Maçın 2. yarısında Bosna'nın taktiği açıktı. Oyunu kendi yarı sahasında kabul ederek kontrataklarla gol arayacakları kesindi. Bosna maçında bazı futbolcular ben de hayal kırıklığı yarattı. Bir Hamit, bir Arda, bir Tuncay'dan daha etkili olmalarını beklerdim. Maçın ilk yarısında çok koşan ve mücadele eden BosnaHersek maçın 2. yarısında yoruldu ama yine de maçı kazanmayı bildi. Terim'in Yıldıray'ı oyuna geç aldığını düşünüyorum. Rüştü gibi aylardır kaleden uzak bir kaleciyi de nasıl oynattı onu da anlamak mümkün değil. Son dakikalarda gelen Bosna golü bizi yıktı. Bu yenilgiyle gruptaki avantajı kaybederek riske girdik. Terim bundan sonrasını daha iyi sorgulamak zorunda. Yoksa yine düş kırıklığı yaşarız.