Kuzey Irak'ın mücavir alanı
Tezkere çıktıktan sonra, "Tezkerenin can alıcı noktaları" başlıklı bir yazı yazmıştım. Sürenin bir yıllık olması, mücavir alan sözünün metinde yer alması ile ilgiliydi yazı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamada bir cümle çok dikkat çekici. "Yardım ve yataklık edenler de cezasını alacaklar." "Barzani ve Talabani tam hedeftir." "Kurşun atanın ötesinde, kurşun attırana yönelme var." Türk devlet yönetiminde. Mücavir alan çizilmedi, açıklanmadı. PKK, Kuzey Irak'ın neresinde ise oraya gidileceği belirtildi. Talabani'yi kim Irak Cumhurbaşkanı yaptı? Amerika... Kuzey Irak'ta, Kürt Federe oluşumuna kim izin verdi? Amerika... İşte işin esası budur. PKK'nın kökünü istese, Amerika üç günde kazır. Amerika istese, Barzani ve Talabani'ye PKK'nın işini üç günde bitirtir. Türkiye olayı biliyor. Bu işin arkasında Amerika olmasaydı, Barzani ve Talabani zaten bu kadar rahat olamazdı. Türkiye çoktan darbeyi vurmuştu. Türkiye ile Amerika karşı karşıya. Bu İŞİ Amerika halletmek zorunda. Onun için diplomatik temaslara ağırlık veriliyor. Olmazsa, yani Amerika gerekeni yapmazsa, zafer namlunun ucundadır. Amerikan Dışişleri Bakanı Rice, 72 saatlik süre istedi. Ne yaptı? Türkiye'nin ne istediğini biliyor, ne yaparız, ne yapamayız. Ne yaparsak, Türkiye silahlı müdahalede bulunmaz ya da bulunur. Bunları o süre içinde ele aldılar.
Amerika-PKKpazarlığı Ortadoğu deyince İngilizlerin gücünü, hücrelerini, istihbaratını kimse yabana atmasın. İngiliz Daily Telegraph gazetesi Çarşamba günü, işin püf noktasını yazdı. Türk milleti bu yazıyı dikkatle okusun. "Irak Devlet Başkanı Talabani, PKK'nın etkisizleştirilmesi halinde, bağımsız Kürt devleti için ABD'den onay almaya çalışıyor. Talabani göründüğü kadar hantal bir adam değildir. Talabani, sınır ötesi operasyon sorununu kendi nihai amacı için kullanmaktadır. ABD'nin Irak'ın kuzeyindeki bağımsız devlete karşı, Talabani PKK'nın etkisizleştirilmesi tavizini koparmaya ve Washington'dan onay almaya çalışmaktadır."
PKKtaşeron İngiliz gazetesinin bu yazısı açıkça gösteriyor. PKK taşeronBarzani ve Talabani'yi kullanmaktadır. Milli Güvenlik Kurulu'nun PKK'ya yardım ve yataklık edenleri de hedef gösteren açıklaması bu noktaya parmak basmaktır. Barzani ve Talabani, Türk devletinin hedefindedir. PKK'nın Kuzey Irak'ta yaşaması, lojistiği, Türkiye içinde terör estirmesinin arkasında, Barzani ve Talabani vardı, var olduğu açıkça gösterilmektedir. Bu noktada Amerika karar vermek zorunda. PKK'nın bitirilmemesi, Amerika'nın desteklediği Barzani ve Talabani'nin hedefi olmaya yol açıyor. PKK'nın bitirilmemesi, Amerika'nın Kuzey Irak politikası için, Irak'ı üçe bölme planları için Türkiye'yi karşısına almasına yol açmaktadır. Amerika bu açmazdan çıkmak için, uzun vadeli planlarını sekteye uğratmadan çıkmak için çare aramaktadır, zaman kazanmaktadır. Türkiye böyle devam ederse, Amerika PKK'yı gözden çıkarmak zorunda kalır mı? Gözden çıkarmasa, Kuzey Irak'ta rahat düzen olmaz, Irak'ı rahatça üçe bölemez. Yaşadığımız günlerde bu olmaktadır. Amerika, PKK'yı gözden çıkarırsa, Türkiye'nin sınır ötesi hareketine imkan vermeyebilir. Öcalan'ın çıkarılması için Türkiye süre vermişti. Suriye çıkarmadığı taktirde Türk orduları Şam'a girecekti. Amerika PKK'yı gözden çıkarmadığı taktirde, Türk orduları Kuzey Irak'ın mücavir alanına kadar gidecektir. İkisi de aynı durum. Türkiye yavaş hareket eden ama hareket edince durdurulması zor olan bir ülkedir. Alman panzer birlikleri komutanının silahlı kuvvetler tarihindeki muhteşem sözü unutulmamalı: "Hareket eden panzerlerin paletleri ancak hedefte durur."