Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1931 yılında söylediği, "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir hal alır" sözleri, ülkemizin günümüzde yaşadığı bazı sıkıntılara işaret veriyor. Türkiye, bayram sonrası çok önemli bir viraja girecek. Amerikan Kongresi, sözde Ermeni tasarısını kabul edecek. Şimdiye kadar 19 ülke kabul etti, ne oldu? Ama bu kez öyle değil. Amerika bir dünya devletidir, dünyayı idare eden ülkenin, sözde bir tasarıyı kabul eder hale gelmesi, Türkiye için tarihi bir viraj olcaktır. Amerika'dan önce dünyayı idare eden Türk imparatorlukları, 250 yıllık dünyanın yeni gücü karşısında pes etmiş duruma düşemez. Namık Kemal soruyor: "Düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini."' Amerikan Kongresi'nin sözde Ermeni tasarısını kabul etmesi, tarihe ihanettir. Türkiye'ye karşı cephe oluşturmuş güçlerin maşası durumundaki Ermeni diasporası, nasıl bu kadar güçlü olabiliyor? Türkiye, savunmadan çıkmalıdır. Ermeni olayında "adalet değil, siyaset konuşuyor". Türkiye, 1915 olaylarını savunmadan çıkmalı ve siyaset yapmalı. Siyaset ne ile olur, ekonomiyle olur. Ciddi kararlar ile olur, sürdürülebilir ilkeler ile olur. Yıllarca, "Yok" dedik, "Tarih" dedik, savunduk ne oldu? Amerika, "Türkler Ermeniler'i kesti" diyorsa, artık söylenecek bir şey kalmamış demektir.
Fransa-Amerika Fransa ve Amerika... Ermeni olayında karşılığını cidden almalı. Kısa ve uzun vadede yapılacak olanlar var. Amerika o kararı alırsa, Türkiye ne yapmalı? * TBMM'de karşılıklı kararlar alınabilir. * Mallara ve bankalara karşı mevzii tepkiler konulur. * İhalelere tepkiler gelir. * Ermenistan, siyasi ve ekonomik olarak ablukada tutulur. * Ermenistan sınırı açılmayacak şekilde sistematize edilir. * Ermenistan'ın Azerbaycan işgali anlamlı günlerle dile getirilir. * Her üniversite ve sivil toplum kuruluşu en az 1 konferans düzenler. * Basın ve yayın organları sürekli bu konuları gündemde tutar. * Telin ve kınama toplantıları düzenli yapılır. * Teknolojik imkanlar bu konuya yönelik düzenli kullanılır. * Sokak ve caddelere verilen isimler törenle sökülür. * Bazı sokak ve caddelere, anlamlı isimler konulur. * Fransız ve Amerikan yazarları düzenli ve planlı abluka altında tutulur. * Tanınmış üniversitelerde sadece bu konuyla ilgilenecek isimler yetiştirilir. * Savunmadan çıkıp hücum özellikli hareketlere geçilir. * Sözde Ermeni tasarılarına karşı hareketi belirleyecek bir teşkilat kurulur, kadro tahsisi yapılır. * Filmcilik, CD, kitap, katalog sistemi sivil toplum kuruluşlarınca uygulanır. * Fransa'ya Cezayir soykırımı, Amerika'ya Kızılderili soykırımı hakikatlarını içeren hazırlıklar sürekli hale getirilir. * Balkan Savaşları sırasında Türkler'in soykırım olayı film, kitap konusu haline getirilir. * Sözde Ermeni tasarısını çıkartan 19 ülkeye yönelik, o ülkelerin tarihindeki soykırım olayları gündeme sokulur. * Ermeni diasporasındaki önde gelen isimlerin afişe edilmesi, onların seyahatlerinin, uluslararası temaslarının anında tepkiye dönüşmesini sağlayacak hareketler organize edilir. Bu konuları sivil toplum kuruluşlarının yapması muhakkak sağlanır. Geri adım atarlar mı? Zor, ama karşılıklarını alırlar. Tarih, tepki ve etkileri yazacaktır. Tarih, doğru olmayan, tarihi vesikası bulunmayan 1915 olaylarından dolayı haksız, mesnetsiz suçlanan Türkiye'nin de savunmadan çıktığını, saldırıya geçtiğini de yazmalı.