Tabldot askerler
Ben bu maçı, vatanından başka serveti olmayan şehitler adına izledim. Futbolcularımızın mücadele ruhunu şifrelemek adına. Tribünler tam teşekküldü de, maçın tümünde "kalkborusundauyuyanaskerler" gibiydi futbolcularımız. Yunanistan sürahi sessizliğindeydi, biz çağırdık onları üzerimize. Gereğinden fazla ürkektik, hatalı paslara sevdalı. "Fazlasıylamotiveolmanınbedeli" dedim, garipliğimize.
***
Ben bu maçı, evladını düşündükçe alnından ateşten damlalar dökülen şehit anneleri adına izledim. Duygu yüklü bir gecede, yarattığımız pozisyonlar berbat mizansendi. Orta alan felçli bir hırıltı içindeydi. Topla o kadar çok oynayıp, takım oyunu adına bir olumlu hareket yapmamak, bizimkilerin apoletiydi sanki. Buna karşılık maçın 34. dakikası maçın sonucunun berbat anonsuydu sanki. Bir dakikada iki kez ipten döndük. Servet, bu pozisyonlarda "sakar takipçiydi" ama kaleci Volkan'ın kurtarışı muhteşemdi. İlk yarıda tekrarından usanılmayan hataların mimarlarıyla doluydu takımımız.
***
Ben bu maçı, kurşuna dizilmeye giderken, gözlerini bağlatmayan askerler adına izledim. Haklı bir inancı güçlü kılanlar aşkına. İkinci yarıda kazanmak aşkına kılını kıpırdatan bir kişi bile yoktu. Defansın eli açıktı, forvetin ve orta alanın ayakları kelepçeli. Yunanlılar öyle çok pozisyon yakaladı ki, "Kendimize pusu kursak, bu kadar çok pozisyon vermezdik" dedim.
***
Bu maçı, gazeteciliğe kol geçirenlerin koluna kaptanlık bandını geçirenleri görmek adına izledim. Emre Belözoğlu, futbol yoklamasında da kaçaktı... İçindeki volta atan adamı susturmuş gibi görünüyordu Fatih Terim. Maç boyu bütün yanlışları seyretti. "Bir zamanlar kayaydı" dedim, "Şimdi çakıl taşı!"
***
Ben bu maçı, futbolun yol arkadaşlığını görmek adına izledim. Futbolcularımızda ne arkadaşlık vardı, ne futbolun ruhuna duyulan saygı. Onlar "tabldot askerlerdi!" Yunanlılar'ı da doyurdular. Norveç'i de...