Ben senin...
Ben senin, sorularımı karşı sorularla yok eden cevapsızlığını sevdim. Hakkımda ne söyleseler, inanmazlığını. Paslanmazlığını derin duygularla... Ben senin, Allah'a secde ettiğin inançlarınla, hiçbir kula kul olmazlığını sevdim.
***
Ben senin, aynasız odalarda gözlerime bakarak saçlarını taramanı sevdim. Günde beş vakit, telefonla beni aramanı. Geleceği bugüne taşımanı kahve fallarında. Elini çabuk tutmanı, bankamatikten para çekerken. Çile çekerken ağırdan almanı. Ben senin, türkülere yaslanıp, yaşlanmanı sevdim.
***
Ben senin, "Oyun bitti" dediğimde, son hamleyi yapmanı sevdim. Canıma okumanı, oyuncak tabancayla. Bardaktaki çayını yarım bırakmanı, oldum olası. Özür dilerken bile gözlerimin içine bakmanı. Ben senin, saksıdaki fesleğenlere dokunup, parmaklarınla koklamanı sevdim.
***
Ben senin, ilk günkü tanışmamızın sihrini unutturmayan bakışlarını... Ben senin, her sabah işe giderken, ardımdan uçurduğun cennet kuşlarını sevdim.