Başkalarının hayatlarına dokunmak...
İLK kitabımın ve 2 yıl sonra da ikinci kitabımın çıktığı dönemlerde Türkiye'nin pek çok yerine seminer vermeye davet ediliyordum. Özellikle üniversitelerde gençlerle bir araya gelerek sohbet ediyorduk. İşte bu dönemde bir gün yolum Bursa'ya düştü. Bursa ben gelmeden öyle bir hazırlık yapmıştı ki, sanırsınız çooook ünlü ve kıdemli biri şehre geliyor. Ben bile yapılanlar karşısında gözlerime inanamamıştım. Tanıtımın da o kadar faydası oldu ki seminer verdiğim salon tıklım tıklımdı. Seminerden sonra genç bir bayan muhabirle röportaj yapmak üzere randevulaşmıştık. Kaldığım otelin lobisine gelen bu enerji dolu genç hanım bana çok derin ve güzel sorular sordu. Dersini iyi çalışanlardan. Harika bir söyleşi gerçekleştirdi benimle. Sonra da Bursa'da çıkan gazeteyi İstanbul'a adresime yolladı. İşini her türlü detayıyla yapan ender insanlardan olduğunu düşünmüştüm. Aradan yıllar geçti. Bir gün telefonum çaldı, arayan Bursa'da röportajı yapan Derya Uysal'dı. Derya kitap çıkartıyormuş; üstelik adı 'Röportaj Deryası' olan kitabında muhabirlik hayatının en güzel durakları olan röportajlarını toplamış. Benim de dahil olduğum 41 ünlü ismi ağırlıyor. Başkalarının hayatlarına dokunmayı bir muhabirin yaptığı en iyi şey olarak nitelendiren Uysal'ı yeni kitabından dolayı tebrik ediyorum. Onun adına çok sevindim. Kitap bana ulaştı, kapağı da gayet şık; hepimizin kare kare resimlerini koymuş. Bursa'daki kitapçılarda satılıyormuş.