Denizlerin dibi
Ne adamlar bilirdim, kışın ortasında bir yelkenliye atlayıp temmuz ayının ortasına giderlerdi. Kürek çekerlerdi, kartopu oynamaktan morarmış elleriyle. Saçlarında gençlik çağları, ellerinde balık ağları. Yasak mevsimlerin çocukları olurlardı bir anda. Hepsi de yaşamaktan alırdı hevesini, denizler kolay kolay yitirmezdi mavisini.
***
Hüzün sonbahara saklardı kendini. Cumbaları birbirine değen evlerin altında seyrederdik, akşam saatlerinin rengini. Sabahları işe giden babalarına el sallardı çocuklar.Sokaklarda oyun kapmak için hepsi de erken kalkardı. Gemiler kalkardı tertemiz denizlerden adalara. Ay geceleri tepsi gibi çıkardı. Sinsi karanlıklar kolay kolay uğramazdı mahalle aralarına. Kara gözlü çocuklar bile mavi bakardı.
***
Herkes sorumluluğunun farkındaydı. Olmadık zamanlarda ağaçların bağrına baltalar inmezdi. Her canlıya saygı duyulurdu. İnsanlar düşmanının acısına bile sevinmezdi. Sefalet o zamanlar da yakamıza yapışırdı elbet. Bıyıklarından utanırdı erkekler, eve ekmeksiz girmezdi.
***
Çocuk yüreklerimiz yanlışa da düşerdi. Sadri Alışık'ın filmlerinden öğrenmiştik, komşuda pişen bize de düşerdi. Geceleri türkülerle bölüşürdük dostluğu. Ezan seslerinin kardeşiydi kilise çanları. Hepimiz dışa vururduk içimizdeki heyecanları. Ne zaman bir ambulans sesi duysak, içimizden dua ederdik. Edirne'den kuş uçururduk Ardahan'a giderdi. Peşinden biz de giderdik.
***
İnsanlar sözlerinin arkasında dururdu. Herkes adını madalya gibi taşırdı göğsünde, eş eşini bulurdu. O zamanlar bu ülkede kalleş insanı parmakla gösterirlerdi. Şimdi dürüst adamı parmakla gösterdikleri gibi. O zamanlar tertemizdi. Denizlerin dibi...