Seçimin bedeli
Ok nasıl ki dönmezse yayına... Ağızdan çıkan sözler de dönmez! "Birbirlerine bu denli ağır hakaret eden liderler, seçim sonrasında birbirlerinin elini nasıl sıkacak" derseniz! Onların bedeli birbirimizi yemektir! Başka türlü ödenmez!
***
Seçim mevsimlerinde insan yerine konulmanın gururuyla yetinmek zorundayız. 23 Temmuz'dan sonra, ne biz duyduk onların vaatlerini... Ne onlar bize söz verdi. Vicdan gözümüzle bakmayı öğrenseydik gerçeklere. Namusu ve şerefi üzerine söz vermenin bedelini onlar öderdi.
***
Bizim ülkemizden başka hiçbir ülkede, sonucu düşünülmeden oyunu veren topluluklar yoktur. Bütün organlarını parti liderlerine bağışlayanlar, yaptıkları bağışlanmaz hataları çocuklarına ödetmekten sanıktır. Bugün seçim otobüslerinden güller atılıyor sizlere. Oysa 22 Temmuz akşamı oylar sayıldıktan sonra, otobüslerin altından geçen kediler bile, sizlerden daha emniyetli sayılacaktır.
***
Sizleri bekleyen bir kader var. O kaderi sizler besliyorsunuz. Ekmek istediniz, karşılığını almadan verdiler mi? Uyuşturucu çakallarından arınmış güvenli sokaklar istediniz, haykırışlarınız duyuldu mu? Bir kendi çocuklarınıza bakın, bir onların çocuklarına. Onlarınki çocuk, sizinkiler taş! Bir onların çocuklarının altındaki lüks otomobillere bakın, bir de sizin çocuklarınızın delik ayakkabılarına. Analarınıza gün yüzü göstermediler. Şehitleriniz için saygı bile göstermediler.
***
Sizler kendi gücünüzün farkında olsaydınız. Ne gazetelere verilen ilanlara kanardınız. Ne seçim meydanlarındaki yalanlara.