Sokağa çıkmayı dene UZUN zamandır sokakta yürümenin istenmeyen eylemler arasına girmesi, mutsuzluğumuzla yüzleşmekten korktuğumuzu gösteriyor. Sokaktayürüyemiyoruzçünkükapıpkaçıyorlar. Kaldırımlara ayaklarımız basmak istemiyor çünkü estetikten uzak her şeyi gözlerimizle adımlamaktan bıktık usandık. Sokağa çıkamıyoruz bir yakınımızla karşılaşırız korkusundan. Sokaklar, selam vermekten korkulan yerler haline geldi. Selamverincededikodualıyorsunuz. Kimsenin yüzü muhabbet kokmuyor artık. Yüzler, en asık suratları taşımaktan yorgun düşmüşler. İnsani bir eylem olmaktan çıkmış sokakta bulunmak. En hızlıotomobilleri, hiçbir durakta durmayan ekspresotobüsseferlerini tercih ediyoruz. Eskiden sırdaşlarımız vardı. Allah'tan başka kimsenin bilmediği her şeyimizi anlattığımız, kalbimizin en derin yerlerini pervasızca kendilerine açtığımız dostlarımız vardı. Eskiden fakirliğimizi bölüştüğümüz dert yoldaşlarımız vardı. Zamanı geldiğinde üzerindengömleğini,ayağındanpabuçlarınıemanetaldığımızhasarkadaşlarımız vardı. Şimdi kimselerimiz yok. Sokaklar boşaldıkça karanlıklaşıyor, biz sırtımızı dayadıklarımızı kaybettikçe mutsuzlaşıyoruz. Gülümsemelerimiz,kalınduvarlımodernhapishanelerdensokaklarasızacakyolbulamıyor. Hepimiz dehşetli bir güvensizlik korkusuyla pustukça pusuyoruz. Artık sevgililerimizibilesaatlercebekleyemiyoruz. Akşama doğru parkın kuytusundaki çınar ağacının altında buluşmak ümitlerimiz zayi oldu. Cep telefonlarıvar artık. Kim beş dakika geç kalsa, durmadan arayıp nerede kaldığını soruyoruz. Kimsenin ümitleri yarına kalmıyor, kimse evden çıkamadığı için sevgilisinisaatlercebekletemiyor . Herkesin cep telefonu var artık, romantizm "bir mesajınız var" uyarısının anlamsızlığına dayanamayıp çoktan terk etti bizi. 'Sokağa çıkmayı deneyin!' demek nafile. Önce kendimizle hesaplaşmayı başarmaktan başka çaremiz yok.