Sokakta kan izi var
Garip zamanlar yaşıyoruz... Bir o kadar da zavallı zamanlar. Elinde silahlarıyla dolaşanlar... Bıçağıekmektenbaşkaşeylerebulayanlarvar! Güçlü olmanın kurallarını kendince yazanlar var. İnsan olmanın kaidelerini unutup, Başka yollara sapanlar var. Çıkmazsokaklarınbaşındahayalkuranlarvar. Çirkin, kanla boyanmış hayaller kuranlar var. "Acı çekmemek için acı çektiririm" diyenler var! Yürekleri sadece kan pompalayan adamlar bunlar. Damarlarındanefretdolaşaninsancıklarsarmışhertarafı... Aşktan, sevdadan, insanlıktan habersiz dolaşan adamlar var. Kendilerini hâlâ adam sananlar var. Utanmadan delikanlılığınkitabınıyazdıklarını sananlar var. Şehrin sokaklarına acı pompalayan adamlar bunlar! Kanadı kırık serçenin haline acımıyorlar... Sokakta burnuakançocuğungaripliğini anlamıyorlar... Yüzü kırışıklıktan tanınmayan ananın yüzüne bile bakmıyorlar. Sonra ortalıkta insan suretiyle dolaşıyorlar. Tek belirleyen suret olsa, belki haklılar. Ruhlarınıçoktanbeşparayasatmış adamlar dolaşıyorlar sokaklarımda! Tebessümleri yok. Dudakları okunduğunda 'hayır' söyledikleri görülmemiş. Uzaktan bakıldığında korkulacak çehreleriyle karanlıkruhluadamlar sarmış sokaklarımı. O sokaklar pamukşekerisatanamcaların sokakları olmalıydı. Elmaşekerialançocukların mekanlarıydı oralar. Macuncular, bozacılar çınlatırdı o sokakları. Şimdi karanlık ruhlu adamlar dolaşıyorlar. Kayıtsız, acımasız, ellerikandankızarmışadamlar. Yüzleri kızarmalıydı oysa. Yaptıklarının acısıyla, tüm vücutları don kesmeliydi. Bir çocuk dokunup onlara insanlıklarını hatırlatıncaya kadar oldukları yerde donakalmalıydılar. Karayürekliadamlarınanalarıçığlıkçığlığa "Taş doğursaydım" diye, yüzlerini semaya çevirip dövünüyorlar. Onlar habersiz olsa da, ne fark eder!