Babalar yaşamaz yaşatır Babam internette dolaşmayı bilmiyor. Daktiloyu bilgisayardan daha çok seviyor. Ütüsüz pantolon giydiğine ben tanık olmadım. Sigarayı çocuklarına kötü örnek olmamak için biz büyümeden bırakıyor. Ve babam çocukları için hayatı yaşamak yerine, yaşatmayı tercih ediyor. Babalar yaşamak yerine yaşatmayı severler. Ben babam için ilk defa yazıyorum. Bu benim ilk Babalar Günü hediyem. Babama hiç hediye almadığımı itiraf ediyorum. Babalar Günü'nü hiç elimde küçük bir hediye olduğu halde babamın boynuna sarılarak kutlamadım. Hep utandım. Babamla aramızda sevgiden örülmüş bir duvarın olduğunu hiç unutmadım. Evet, sevgiden örülmüş de olsa duvar duvardır nihayetinde. Ben çok sevdim, babam beni daha çok sevdi. Ancak babam beni, yanaklarımı ısırarak doya doya hiç öpmedi. Bebekliğimde öptüyse de bana hiç söylemedi. Bütün bunlardan babamla aramızda bir uzaklık olduğu sanılmasın. Öyle yakınız ki, birbirimize, bunu hatırlatmak için çeşitli gösteriler yapmamıza gerek yok. Ancak koca bir adam olmasaydım, babamın beni yanaklarımı ısıra ısıra öpmesini isterdim. Babam her gün eve gazete aldı. Almakla kalmadı, onu aksatmadan her gün okudu. İnanılmaz bir kütüphanemiz olmadı ama, kitapla aramızda bir duvar da olmadı babam. Sık olmasa da seyrek sayılmayacak seyahatleri oldu. Biz Anadolu'nun orta karar şehirlerinde babamın İstanbul ya da Ankara'dan gelmesini büyük bir heyecanla bekleyip durduk. Şimdi gururla hatırlıyorum da bu beklentilerim hiç hayal kırıklığıyla sonuçlanmadı. Mutlaka bir oyuncağım oldu. Babam torunlarını sırtında taşıyan, onları havalarda uçuran bir sürü oyunlar icat eder durur. Bebekken benimle de böyle oynamış mıdır, bilmiyorum. Ama oynadığını tahmin ediyorum. Hangi çocuk babasının gözünün içine bakıp onunla gururlandığını bilmek istemez ki? Ben babamın gözlerinin içinde, benimle gurur duyduğunu anlatan pırıltıyı gördüğümü sanıyorum. Bir çocuk bunu gördükten sonra neden çocuk kalmak istesin ki? Size "Bu Babalar Günü'nde babanıza bir hediye alın" derim. Ben onunla her Pazar günü yaptığımız gibi telefonla konuşacağım. Biliyorum yine kelimeler boğazımda düğümlenecek, "Babalar Günün kutlu olsun babacığım" diyemeyeceğim. Desem çok sevinir biliyorum, o benim bu yıl doğum günümü telefonla arayıp kutladı. Ben onun doğum gününü de kutlamadım hiç. Nedeni bilinmez bir telaşla böyle törenleri babamla arama sokamıyorum. Çok pişmanım! Belki de her günü kutsal bir ilişki yaşadığımızdan, hayatı böyle törenlere bölmeyi sevmiyorum. Bu ilk hediyem babacığım sana. Babalar Günün kutlu olsun ve Allah senin gözlerine bakmaktan beni ayrı koymasın. Bütün çocuklar babalarının gözlerine, hep o pırıltıyı görmek için baksın.