Bahçeli samimi mi? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim meydanlarında esip gürlüyor. Her zaman olduğu gibi akan kan üzerinden siyaset yapıyor: "Başbakan bilesin ki bu yiğitler sana göre 'kelle' olabilir. Ama bizim için şahadetle kucaklaşmış kahramanlarımızdır. Sana göre 'yan gelip yatıyor' olabilirler; ama bize göre şahadet şerbetini içmişlerdir. Dökülen kanın sorumlusu sensin. Kaçma, terörle mücadele senin görevindir. Çekinme, vatanın birliği de senin görevindir. Korkma, ürkme ve ordumuza izin ver. Başbakan'san gereğini yap, kararını ver. Yapamıyorsan derhal çekil..." Bakıyoruz, şehit cenazelerinin bazılarında da, MHP'nin kurt işaretini yapan insanlar göze çarpıyor... Bahçeli, başkalarından hesap sormadan önce, millete verdiği sözün hesabını verse ya... 2002 seçimlerinde MHP'yi barajın altına düşüren ve bundan dolayı da istifa edeceği taahhüdüne giren Bahçeli değil miydi? Verdiği sözü unuttu, partisinin başında kaldı. Ayrıca, DSP ile yaptığı koalisyon döneminde, Ecevit ile bir protokol imzalayarak, Apo'nun idam dosyasınıN Başbakanlık'ta beklemesine rıza gösterdi. Ankara 2 No'lu DGM'nin verdiği idam cezası, Ecevit-Bahçeli ve Yılmaz'ın uyumu sayesinde, infaz edilemedi. MHP, kendisini savunurken "Biz idam cezasını kaldıran kanuna aleyhte oy verdik" demekte. Aleyhte oy verdiniz de, neden kesinleşen idam cezasının hemen infaz edilmesi için hükûmet ortaklarınız üzerinde üzerinde bir baskı kurmadınız? Niçin, AB'den gelen "Dosyayı bekletin" talimatına boyun eğdiniz? Türk milletinin bu en hassas meselesinde, bugün suçladığınız Batı dünyası ile çok uyumlu davrandınız. Bir himaye söz konusuysa, bunda sizin de katkınız yok mu?
***
Bahçeli önce bu soruları cevaplandırsın, sonradan esip gürlesin. Ayrıca bir başka oyun daha oynuyor; medyaya yükleniyor. Oysa, bütün televizyon kanalları onunla röportaj yapmak istiyor; kendisini programlarına davet ediyorlar. Ama Bahçeli çıkmıyor. Çünkü yukarıdakilere benzer sorularla karşılaşacağını tahmin ediyor. Hem kamuoyu önüne çıkmıyor, hem de medya onu çıkarmıyormuş gibi, hakikatleri çarpıtan iddialarda bulunuyor. Ayrıca bir sorumuz daha var: MHP'ye giren Deniz Bölükbaşı, "1 Mart tezkeresi Meclis'te kabul edilmeliydi" derken, ABD yandaşı bir politika öneriyor. Bahçeli'nin bu konuda fikri ne? Hatırladığımız kadarıyla, tezkerenin oylanması sırasında verdiği demeçlerle, Irak'ta ABD ile işbirliğine karşı çıkmıştı. Kendi içinde çelişkilerini halledememiş, sözünü tutmamış bir lider Bahçeli. Birçok haliyle MHP de, CHP'ye benzemeye başladı. Tek fayda umdukları şey, gerginleşme ve kutuplaşma olacaktır. Baykal'ın, laik-antilaik çekişmesine umut bağlaması gibi, MHP de, şehit cenazeleri üzerinden oy avcılığı yapıyor.
Servisi 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim meydanlarında esip gürlüyor. Her zaman olduğu gibi akan kan üzerinden siyaset yapıyor: "Başbakan bilesin ki bu yiğitler sana göre 'kelle' olabilir. Ama bizim için şahadetle kucaklaşmış kahramanlarımızdır. Sana göre 'yan gelip yatıyor' olabilirler; ama bize göre şahadet şerbetini içmişlerdir. Dökülen kanın sorumlusu sensin. Kaçma, terörle mücadele senin görevindir. Çekinme, vatanın birliği de senin görevindir. Korkma, ürkme ve ordumuza izin ver. Başbakan'san gereğini yap, kararını ver. Yapamıyorsan derhal çekil..." Bakıyoruz, şehit cenazelerinin bazılarında da, MHP'nin kurt işaretini yapan insanlar göze çarpıyor... Bahçeli, başkalarından hesap sormadan önce, millete verdiği sözün hesabını verse ya... 2002 seçimlerinde MHP'yi barajın altına düşüren ve bundan dolayı da istifa edeceği taahhüdüne giren Bahçeli değil miydi? Verdiği sözü unuttu, partisinin başında kaldı. Ayrıca, DSP ile yaptığı koalisyon döneminde, Ecevit ile bir protokol imzalayarak, Apo'nun idam dosyasınıN Başbakanlık'ta beklemesine rıza gösterdi. Ankara 2 No'lu DGM'nin verdiği idam cezası, Ecevit-Bahçeli ve Yılmaz'ın uyumu sayesinde, infaz edilemedi. MHP, kendisini savunurken "Biz idam cezasını kaldıran kanuna aleyhte oy verdik" demekte. Aleyhte oy verdiniz de, neden kesinleşen idam cezasının hemen infaz edilmesi için hükûmet ortaklarınız üzerinde üzerinde bir baskı kurmadınız? Niçin, AB'den gelen "Dosyayı bekletin" talimatına boyun eğdiniz? Türk milletinin bu en hassas meselesinde, bugün suçladığınız Batı dünyası ile çok uyumlu davrandınız. Bir himaye söz konusuysa, bunda sizin de katkınız yok mu? 
