Yaşınız ya da cinsiyetiniz ne olursa olsun, uzun ve sağlıklı bir yaşam için geç kalmış sayılmazsınız. Öncelikle bahaneleri bir kenara bırakın ve önerilerimize kulak verin....
Formda olmak günümüz insanının ortak beklentisi haline geldi. Kimileri için genç ve dinç bir vücut, kimilerine göre aktif ve kaslı bir beden anlamına gelen "formda olma" kavramı; sanılanın aksine sadece egzersizle alakalı olmayıp, sağlıkla daha ilişkilidir. Formda bir bedene kavuşmak için daha fazla beklemek istemiyorsanız, yazı dizimizi takip edin.
'FORM'TANIMI GENİŞ Formda olmak, insanın fiziksel ve psikolojik olarak hissettiği tam iyilik halidir. Formda olmanın temeli, üçlü bir sac ayağa benzetilebilir. Ortadaki ateş, hastalıklar ve olumsuz durumlar ise, bizi ateşe düşmekten koruyan üçlü sac ayakta; sağlıklı beslenme, egzersiz ve iyi psikolojik durumdur. Form ve sağlık durumunuzu anlamak için aşağıdaki olgulardan bir veya birkaçını yapıyor ya da yaşıyor olmanız lazım:
* Herhangi bir kronik hastalığınız yoksa ve önlenebilir riskleri en aza indirebildiğinizi düşünüyorsanız.
* Kendinizi iyi hissediyor ve günlük aktivitelerinizi yorulmadan gerçekleştirebiliyorsanız.
* Sağlıklı vücut ağırlığındaysanız.
* Üçlü sac ayağınızı sizi ateşten koruması için yeteri kadar güçlendirdiyseniz (sağlıklı beslenme, spor ve sağlıklı psikoloji).
* Bedeninizi koruyacak dayanıklılığa ve güce sahipseniz.
* Günlük olumsuz olaylar canınızı sıkmaya yetmiyor ve siz hayata pozitif bakmaya devam edebiliyorsanız.
YAŞAM TARZI ÖNEMLİ Formda ve sağlıklı olmanın, sanıldığının aksine yaşla ve cinsiyetle ilişkisi daha azdır. Kalıtımsal bazı hastalık riskleri, uygun yaşama koşulları da sağlandığında çok daha etkilidir. Formda olma, tam bir sağlık hali olduğuna göre; yaşam stilinizle ilgilidir. Yani, genel yaşam tarzı olarak ifade edilebilecek; beslenme tarzınız, fiziksel aktivite alışkanlığınız, davranış ve olaylara yaklaşım tarzınız, uyku düzeniniz, sigara ve alkol alışkanlığınız, kullandığınız ilaçlar, iş koşullarınız, çalışma saatleriniz gibi birçok faktör sağlığınızı belirler. Sağlıkla ilgili yapılan en büyük hata, yanlış bazı düşüncelere saplanmaktır. İnsanların çoğu formda ve sağlıklı bir hayat için geç kaldığını veya erken olduğunu düşünür. Oysa sağlıklı olmak, her yaşta hissedilebilecek iyi olma durumudur. Kendini iyi hissetmenin yaşı olamaz. Bu nedenle, formda olmak, sağlığınızı yakalamak için daha erken olduğu veya geç kalındığı gibi bahanelere sığınmadan, bugünden (hemen) sağlıklı yaşam alışkanlıklarına başlamalısınız. Bu bahaneler sizi yolunuzdan döndürmeye çalıştığında şu şekilde düşünün: Kim kendini çok iyi hissetmek istemez ki?
'BENDEN GEÇTİ' DEMEYİN Yaşam tarzınızda yapacağınız ufak değişiklikler ile daha zinde bir hayata 'merhaba' demeniz mümkün. Bunun için yapmanız gerekenleri, beş gün sürecek yazı dizimizde bulacaksınız. Her gün vereceğimiz ufak tiyolar ile formda olmanız, mutfağınızda yapacağınız ufak değişiklikler ile kendinizi daha hafif hissetmeniz de mümkün.
HASTALIK RİSKİ ARTIYOR Formda olmanın felsefesi; uygun sağlık davranışları göstererek, ailesel, çevresel ve kişisel riskleri en aza indirmeye dayanır. Uygun sağlık davranışları göstermeyen bireyin; 'çağımızın hastalıkları' diye adlandırılan obezite, diabet (şeker), tansiyon, kolesterol, kalp ve kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riski yükselir. Öte yandan bel çevresinin ölçüsü sağlığınız hakkında önemli ipuçları verir. Bel çevresi kadınlarda 88 santimetreyi, erkeklerde ise 102 santimetreyi aştığında obez bir kişi söz konusu demektir ve bu durum ciddi sağlık riskleri doğurmaktadır. Bel çevrenizi, esnemeyen bir mezura yardımı ile karnınızı içeri çekmeden ölçün. Ölçtüğünüz deeğer, kadınsanız 88 cm, erkekseniz 102 cm ise kırmızı ışık! Ölçüleriniz yukarıdaki değerlerde veya daha fazlaysa ciddi sağlık riskleri taşıyorsunuz.
HADİ ÖLÇÜN! Şimdi yine mezura ile kalça çevrenizi en yüksek olduğu noktadan ölçün. Bel çevrenizi, kalça çevrenize bölerek bel/kalça oranını hesaplayın. Bel/kalça oranının; kadınlarda 0.85'i, erkeklerde 1'i aşmaması gerekir. Eğer hesapladığınız değer, bu değerlerde veya daha yüksek ise kalp, şeker, yüksek tansiyon ve bunun gibi pek çok hastalık kapıda bekliyor, hatta içeri girmek üzere demektir.
ELMA MI, ARMUT MU? Vücuttaki yağlanmanın bir diğer tanımlaması da, yağın biriktiği bölgeye göre değerlendirme yapmaktır. Vücut yağı, karın bölgesinde yoğunlaşmışsa 'elma tipi şişmanlık', kalça bölgesindeyse 'armut tipi şişmanlık' adını alır. Ülkemizde, elma tipi şişmanlık erkeklerde daha yaygınken, armut tipi şişmanlık kadınlarda sık görülmektedir. Ancak son araştırmalar kadınlarımızın da belinin kalınlaştığını gösteriyor. Elma tipi şişmanlık, sağlık açısından armut tipine göre daha büyük risk oluşturur. Bunun nedeni, karın bölgesinde depolanan yağın insülin direncine neden olarak; kan şekerinde yükselmeye yol açmasıdır. Ayrıca bel çevresindeki yağlanma kalbinizi daha çok yorar. Bu bilgiler ışığında sağlıklı olmak için hemen karar verip uygulamalısınız.