41 kere maşallah Onu bunu bilmem.. Fenerbahçe'nin bu sezonki şampiyonluğu sadece 100'üncü yılında mutlu sona ulaşmasıyla değer kazanmıyor.. Bu şampiyonluğu değerli kılan çok farklı unsurlar var.. Fenerbahçe "Aman müzemde bir kupa daha olsun'' diye ona buna boyun eğmedi.. Fenerbahçe "Federasyon'da amcam var, o zaman gelsin kupalar'' diyerek el etek öpmedi.. Fenerbahçe "Amaca giden her yol mübahtır'' diyerek çirkin ittifaklar içine girmedi.. Fenerbahçe, Papermoon adlı restoran ittifaklarında olmadığı gibi bunlara da hep karşı çıktı.. Fenerbahçe'nin futbolcusu mücadelenin sadece sahada oynandığını kabul ederek rakibine pislik yapmadı, dirsek, tekme atmadı.. Fenerbahçe'nin rakiplerine penaltı düdükleri beşer, onar çalınırken, bilir misiniz ki bu takıma ilk penaltı düdüğü neredeyse lig biterken çalındı.. Fenerbahçe kimsenin hakkına el uzatmadı, kimsenin hakkına göz dikmedi.., Ve en önemlisi Fenerbahçe "Cesur yürek'' edasıyla çarpıştığı bu ligde anasının ak sütü gibi şampiyonluğu haketti.. Bu lige "Kalitesiz'' diyenlerin bilmek istemediği, ya da görmek istemediği bir önemli gerçek daha var.. Fenerbahçe, altında yer alan Beşiktaş'ı hem de İnönü'de devirirken, onun bir altında yer alan Galatasaray'ı da iki kez yenmeyi başardı. Gitti Trabzon'u da Trabzon'da devirdi.. Fenerbahçe, en yakın rakibi Beşiktaş'a 9, Galatasaray'a 14, Trabzonspor'a 18 puan fark attı. Yani bu 3 takım şu "Kalitesiz'' lig mücadelesinde Fener'den toplam 41 puan fark yediler.. Fenerbahçe bu ligin ilk 9 sırasındaki hiçbir rakibine yenilmedi.. Fenerbahçe bu ligde kendisi dışında yer alan 17 takımın 15'ini bazılarını iki, bazılarını birer kez de olsa yendi.. Fenerbahçe bu ligde en çok maç kazanan takım oldu.. En çok golü attı, en az golü yedi, en az yenilen yakım ünvanını da aldı.. Fenerbahçe hep zirvede kaldı.. Ve Fenerbahçe, yağmur, çamur, kar, kış demeden hemen hemen her maçta stadı dolduran muhteşem taraftarıyla bu şampiyonluğu hem de 100'üncü yılında fazlasıyla haketti. Sonunda televizyonlarda sık sık ekrana gelen bir reklam da gerçek oldu; "İyiler mutlaka kazanır..''
Servisi 
Onu bunu bilmem.. Fenerbahçe'nin bu sezonki şampiyonluğu sadece 100'üncü yılında mutlu sona ulaşmasıyla değer kazanmıyor.. Bu şampiyonluğu değerli kılan çok farklı unsurlar var.. Fenerbahçe "Aman müzemde bir kupa daha olsun'' diye ona buna boyun eğmedi.. Fenerbahçe "Federasyon'da amcam var, o zaman gelsin kupalar'' diyerek el etek öpmedi.. Fenerbahçe "Amaca giden her yol mübahtır'' diyerek çirkin ittifaklar içine girmedi.. Fenerbahçe, Papermoon adlı restoran ittifaklarında olmadığı gibi bunlara da hep karşı çıktı.. Fenerbahçe'nin futbolcusu mücadelenin sadece sahada oynandığını kabul ederek rakibine pislik yapmadı, dirsek, tekme atmadı.. Fenerbahçe'nin rakiplerine penaltı düdükleri beşer, onar çalınırken, bilir misiniz ki bu takıma ilk penaltı düdüğü neredeyse lig biterken çalındı.. Fenerbahçe kimsenin hakkına el uzatmadı, kimsenin hakkına göz dikmedi.., Ve en önemlisi Fenerbahçe "Cesur yürek'' edasıyla çarpıştığı bu ligde anasının ak sütü gibi şampiyonluğu haketti.. Bu lige "Kalitesiz'' diyenlerin bilmek istemediği, ya da görmek istemediği bir önemli gerçek daha var.. Fenerbahçe, altında yer alan Beşiktaş'ı hem de İnönü'de devirirken, onun bir altında yer alan Galatasaray'ı da iki kez yenmeyi başardı. Gitti Trabzon'u da Trabzon'da devirdi.. Fenerbahçe, en yakın rakibi Beşiktaş'a 9, Galatasaray'a 14, Trabzonspor'a 18 puan fark attı. Yani bu 3 takım şu "Kalitesiz'' lig mücadelesinde Fener'den toplam 41 puan fark yediler.. Fenerbahçe bu ligin ilk 9 sırasındaki hiçbir rakibine yenilmedi.. Fenerbahçe bu ligde kendisi dışında yer alan 17 takımın 15'ini bazılarını iki, bazılarını birer kez de olsa yendi.. Fenerbahçe bu ligde en çok maç kazanan takım oldu.. En çok golü attı, en az golü yedi, en az yenilen yakım ünvanını da aldı.. Fenerbahçe hep zirvede kaldı.. Ve Fenerbahçe, yağmur, çamur, kar, kış demeden hemen hemen her maçta stadı dolduran muhteşem taraftarıyla bu şampiyonluğu hem de 100'üncü yılında fazlasıyla haketti. Sonunda televizyonlarda sık sık ekrana gelen bir reklam da gerçek oldu; "İyiler mutlaka kazanır..''
