Tısss! Posta kutumu karıştırıyorum. İçinden çıkan broşür dikkatimi çekiyor. "KadirTopbaş" göndermiş. İstanbullular'ın Belediye Başkanı. Hıncal Ağabeyimize (Uluç) güvendik, oyumuzu verdik! Sonra da oturup tıpkı HıncalAbi gibi dövündük! Her neyse... Broşürde şu yazıyordu: "Her gün musluktan 'tıptıp' diye akan bindamlasu, yılda 6tonsu ediyormuş." Broşürdeki bu bilgi ne anlama geliyordu? Sizi bilmem; ama benim için çok anlama geldiği kesindi. Yıllar önce... İstanbul'un o zamanki Belediye Başkanı NurettinSözen. İstanbul halkı susuzluktan kırılıyor. Musluklardan su değil, 'tısss' diye bir ses çıkıyor. Evdeki annem temizlik hastası. O zamanlar Anadolu'dan İstanbul'a yeni gelmiş. Evin içinde devamlı ağlayıp duruyor. Çünkü su yok. "İstanbul'unuzbatsın!" diyor, başka da bir şey demiyor. Gittik küçük bir depo yaptırdık. Onu da banyonun tavanına astırdık. Ama nafile. Kadın yine ağlar. Çünkü su yok. 'Tısss' sesi var. İstanbul halkı hazırlıksız yakalanmıştı. Barajlar boş. Yağmur yok. Tabii haliyle su da yok. Derken yerelseçimler oldu. Sözen'i "su!" götürdü, yerine sulubaşkanTayipErdoğan geldi. Sulu diyorum; çünkü yağmur da Erdoğan'la birlikte geldi. O yıldan sonra istemediğimiz kadar yağmur yağdı. "ErbakanHoca" nın eline büyük bir koz geçti. Yağmurun yağmamasının nedenini laik seçilmişlerde buldu. "Hocadinibütüninsanya!", o günden sonra başladı dindarlıktan ve inançtan dem vurmaya. Annemi görmelisiniz. Kadın, o günden sonra onyaş gençleşti. Suşırıltısının sesinde iki çift laf etti: "Bak oğlum" dedi. "Bu adamlar dini bütün insanlar galiba! Kendileri ile birlikte yağmuru da getirdiler. İyi ki de millet, oyunu bunlara vermiş!" Bu görüşü annemle birlikte, bütün İstanbullular taşıdı. "İnançgeyiği" o günden sonra dönmeye başladı. Ne de olsa artık su vardı, 'tısss' sesi yoktu. O yıllar yağmayan yağmurun faturası Sözen'e kesilmişti. Adamın arkasından edilmedik laf kalmadı. Neymiş efendim, "Laiklerinyağmurduası!" kabul olmazmış. Bu görüşün mimarı kimdi? ErbakanveKırkHaramileriydi. O gün Türk toplumunun kaderi çizildi. Musluklardan su aktı. Ama "laikmilletibesleyensuyunkaynağı" kurutuldu. Millet bu. O zamanlar sadece musluktan akan suya baktı. Şimdi zaman o zaman mı? Değil. Bu değişimi hissetmiyorum ben. Elimde tuttuğum broşürde görüyorum. AKP'liBaşkanKadirTopbaş diyor ki: "Günde bin damla su, yılda 6 ton su demekmiş." Peki bu broşürün meali ne? "İktidarduamızburayakadardı." Devletimizi yöneten siyasetçilerin gafletidir bu. İktidara geldikleri zaman hiç gitmeyecekmişler gibi davranırlar. Oysaki hercanlıölümlü olduğu gibi, iktidarlardaölümlüdür. İlk önce "Yaratan" seni terk eder, sonra da bumillet. Yağmurla geldiğin gibi, 'tısss' sesiyle de gidersin. Şimdi annemi düşünüyorum. Bir-iki ay sonra musluklardan 'tısss' sesi gelince ne yapacak? "Susarnıcıyaptırın!" diyen bir başkanın partisine mi oy verecek, yoksa yağmurla birlikte gelen laik birine mi?