Cep telefonu ve kişilik
İnsana sevdalanmadık, 'ceptelefonumakinesine' sevdalandığımız kadar. "Islakmendili"çıkarıpekranınısildik. O yetmedi; olur olmadık yerde tuşları ağzımıza götürüp "üff!" diye üfledik. Tuşların arasına giren tozları temizledik. O da yetmedi; yuvarlakgöbeğimizin üstünde daireler çizip ekranını sildik. Cep telefonu bu. Teknolojiden geri kalmamak lazım! Peşine düşüp takip etmek lazım. En son modeli cebinde taşımak lazım. Ki seni adam sansınlar. Kişiliğine pay biçsinler. "Helal olsun. Adam olduğu cep telefonunun modelinden belli" desinler. Velhasıl büyük milletiz! Bu cep telefonunu icat eden "Avrupalıgavuru" bile şaşırtmış durumdayız. Adamlar ikiyılda bir cep telefonlarını değiştirirken; biz Türkleraltıayda bir değiştiriyormuşuz. Peh, peh! "Ayranımızyokiçmeye,bizgiderizaltıaydabirtelefonseçmeye." Şimdi bu cep telefonunu icat edenler başlar birbirlerine sormaya: "Türkler ne zaman parayı buldu da, altı ayda bir cep telefonlarını değiştiriyor?" Adamlar;ancakbusoruyusorduklarıilekalırlar. Sonra da oturup karakara düşünürler. "Yeminbillah" sordukları soruya da asla cevap bulamazlar. Çünküonlardabizim"Türkomantığı"yoktur. Adamlar nereden bilsin, bizim gösterişmeraklısı olduğumuzu. Birbirimize havaatmak için cep telefonlarımızı sık sık değiştirdiğimizi. Bilmezler. Bilemezler. Çünküonlarınkafası,"Şarkkafası"değil. Onlar, kullandıkları bir makine parçasına kimliklerini yüklemezler. Eş dost buluşmasında cep telefonlarını çıkarıp masanın orta yerine koymazlar. Masadaki 'modasıgeçmiş!' diğer telefona bakıp, "Ah! Zavallının kullandığı telefona bakar mısın? Bunun telefonu böyleyse, kişiliği de beş para etmez!" diye aklından geçirmezler. Çünkü onlar, "Şarktoplumu"nun insanı değildir. Özlerinde neyse, kişilikleri de o. Kullandıkları cep telefonlarına bakıp, birbirleri hakkında karaktertahlili yapmazlar. Hesaplarını, kitaplarını iyi yaparlar. "Havaatmak!" nedir, bilmezler. Bana inanmayan Almanya'ya gitsin. Bizim Türkleri yerinde görsün. En son model arabalara, "Almanlaratemizliğe" giden Türkler biniyor. Ondan sonra da adamlar tuhaf tuhaf bizimkilere bakıyor. Anlam vermeye çalışıyorlar. Gene de anlam veremiyorlar. Çünkü adamların "birgün'Mercedes'ebineceğim!" gibi bir mantığı yok. Aslında komik olan ne biliyor musunuz? Altı ayda bir cep telefonunu değiştirmesini biliyoruz; ama iş konuşmaya gelince su koyu veriyoruz! "Oğlumkapat.Ceptelefonundanarıyorum.Çokyazmasın!" diyoruz. Ya da arkadaşın, 'makinesini" ortalık yerde çıkarıp seni ezmesini biliyor; ama iş yine konuşmaya gelince senin telefonunu çaldırıp kapatıyor. Neden? "Kontörümyok.Beniara!" Nerede kaldı karizma? Yok. Çünkü karizma yerle bir! Sonuç: "3'üncü dünya ülkelerinin kaderidir bu. Üretmeden tüketmek; tüketirken de boş yere yağmadangürlemek!"