367 olayı nedir?
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nı seçmenin, bir sayı işi değil, akıl ve gönül işi olduğunu görmek isterdim. Fakat Allah bu memlekete huzuru çok gördüğü için olsa gerek, işimizi o şekilde değil de, sayılarla yönetmeyi tercih ediyoruz.
***
Cumhurbaşkanı seçimi için tartışma sürüyor. "367 karar sayısı, aynı zamanda toplantı sayısı olmalı değil midir?", diyor AKP karşıtı çevreler. AKP taraftarları ise, "184 ile toplanılır, birinci oylamada 367 bulunmazsa, öteki turlarda 276 ile seçim yapılabilir" diyorlar.
***
Neye göre seçeceklerse seçecekler, ben meselenin orasında değilim. Bu çok kötü yazılmış 82 Anayasası'nın memleketin başına dert olacağı baştan belliydi. Şimdi bakıyoruz ki, çok değerli hukukçular, yasanın lafzına bakarak, görüş oluşturuyorlar. Diyorlar ki: 102. maddenin 1. fıkrası, her ne kadar seçim şartı olarak 367'yi arıyorsa da, toplantı yeter sayısını söylemiyor. Öyleyse, toplantı yeter sayısı için, 96. maddeye bakmak gerekir. 96. madde ne diyor: Yasada başkaca bir özel hüküm yoksa Meclis 184 üye ile toplanır.
***
Çıkardıkları sonuç şu: Öyleyse, Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis en az 184 ile toplanır, 367 bulamazsa, sonraki oturumlarda, 276 ile seçimi gerçekleştirir.
***
Yasanın sadece lafzına bakarsanız, bu yorum doğrudur. Peki şu soruya ne diyeceğiz? Bir yasa maddesi (102. madde) Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir seçimi düzenlerken, seçim yeter sayısı için 367 oyu öngörürken, toplantı yeter sayısı için neden hüküm koymamıştır? Unutmuşlar mıdır, yoksa "Zaten 96. maddede söyledik" diye mi düşünmüşlerdir. 96'ya göre düşündülerse, 184 ile toplanan Meclis'ten, 367 karar sayısı çıkmayacağı açık değil midir?
***
Son söylemek istediğim şu: Madde 102, özel bir seçimi düzenlediğine ve seçim yeter sayısı olarak da 367'yi öngördüğüne göre, hükmün ruhunda, toplantı yeter sayısı için de 367'yi öngörmekte değil midir? Yani toplantı yeter sayısı zımnen vazedilmiş sayılamaz mı? Bu yorumda zorlama bulan kimi değerli hukukçular, hiç olmazsa çok kötü yazılmış bir anayasanın yol göstericiliğine mahkum olduğumuzu söylesinler de, içimiz birazcık ferahlasın.