Yorulmadan, üzülmeden Galatasaray için çok kolay bir maç oldu, aksi de düşünülemezdi zaten. Futbolcular seyircisiz oynadıkları bu maçtan keyif almadılar. Sakaryaspor'un 25. dakikadan sonra Galatasaray'ın üstün oyunu karşısında hiçbir varlık gösterememesi de ayrıca karşılaşmanın heyecanını tamamen bitirdi. Bu maçta uzun süreden sonra Song'un oynaması en ilgi çekici noktaydı. Oynamama nedeni olarak formsuzluğu daha da önemlisi bir ara hastalığı öne sürülmüştü. Onun oynamama sebebi bu 2 neden olamaz. Eğer formsuzsa oynamayarak mı form kazandı ve eğer hastaysa, futbol oynadığında hayati tehlikesi olabilir dendiğine göre ne oldu da iyileşti ve oynuyor? Enteresan! Her neyse Galatasaray seyircili, seyircisiz, kolay ya da zor sıradaki maçını kazandı, yoluna devam ediyor. Şu anki sıralamadan daha iyi bir yerde olmak istiyorlar. Bunun için de önündeki 2 takımın puan kaybetmesini bekleyecekler. Bu istekleri zor gibi görünse de futbolda neyin ne zaman nasıl olacağını kimse kestiremiyor. Belki öndeki 2 takım bütün maçlarını kaybeder, Galatasaray da şampiyon olur! Galiba Galatasaray'ın futbolunu yönetenler bir takım transfer girişiminde bulunuyorlar. Bu sene çok eleştirildiler. Herhalde önümüzdeki yıl övülmek isteyeceklerdir. Bu nedenle bu seneye oranla daha bilinçli hareket ettiklerini tahmin ediyorum. Kısa zaman sonra herhalde gelecekleri ve gidecekleri öğreneceğiz. İsimler ortaya çıkınca düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Bu maçın MehmetGüven'e ve ÜmitKaran'a ayrı bir yararı oldu. Mehmet'in kendine güveni geldi. Ümit'in de gol krallığındaki iddiası daha da güçlendi.