İrtifa kaybediyor
Bu maçta Galatasaray'ın şanslı olabilmesi için ideal kadrosuyla sahaya çıkması gerekirdi. Ama çeşitli nedenlerden dolayı Song, Hakan, Hasan ve Ümit olmayınca Beşiktaş daha maç başlamadan bir adım öne geçti. Buna rağmen ilk gol pozisyonuna Necati ile Galatasaray girdi. Maç ortada geçiyordu. Taraflar kötü pas yüzdesi ve top kayıplarıyla oynadılar. Öne çıkan yıldız futbolcunun olmadığı maçta pozisyon yokken Ricardinho'nun ceza sahasına ortaladığı topa Tomas ve Emre kötü yerde durduklarından Bobo'ya kafa vurma şansı verdiler. Ve o tür toplara nasıl, ne şekilde ve nereye vuracağını bilmeden bir hamle yapan Bobo estetik olarak müthiş bir gol attı. Bu vuruşu ona sağladıkları için Emre ve Tomas'a teşekkür etmeli. Neyse ki Emre golü atarak durumu eşitledi. Hemen golün arkasından Bobo ilk goldeki gibi bu sefer ayağıyla kontrol ettiği bir pozisyonda Mondragon'la karşı karşıya kalmasına rağmen ikinci golü atamadı. Belki de o anda maçın kopmasına neden olabilirdi ama işi uzattı. Sahadaki kaliteli oyuncu sayısı fazla olmadığı için yalnız mücadele eden koşan bir futbolcu topluluğu vardı. Oyunun kalitesi beklentimin çok altındaydı. Her iki takımın futbolcuları beni şaşırtacak, imrendirecek 'Vay be' dedirtecek hiç birşey yapamadılar. Ama bu maçlar unutulacak, yalnızca sonuçları ve getirip götürdükleri akılda kalacak. Her iki kulüpte bu maçı kazanmak istiyordu. Çünkü şampiyonluk ve ikincilik için iddialı konuma gelebilmeleri açısından kazanmak zorundaydılar. Aslında maçın hakkı beraberlikti ama genç Mehmet bir amatörlük yapınca Beşiktaş hiç ümidi olmadığı bir dakikada bir anda penaltı kazanarak gol buldu. Ve haftayı moralli kapatan taraf oldu. Bugün kazanırsa Fenerbahçe'de haftayı karlı kapatan bir başka taraf olacak. Çünkü 3. durumdaki, puan olarak uzaktaki takım derbiyi kazandı.