Linç demokrasisi
YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç ipten döndü. Koruma görevlileri uyanık davranmasalar, Erdoğan hoca için şimdi YÖK önünde cenaze töreni yapılacaktı. Birbirinden cafcaflı sözler söylenecekti.
***
Tetikçi meczup veya meczup tetikçi farketmez bir zavallı, belindeki silahla YÖK'e geliyor, Erdoğan Hoca'yı soruyor. Korumalar şüphelenince de havaya üç el ateş edip kaçıyor. 7 saat sonra otogarda enseleniyor. Herhalde şimdi sorgudadır. Kimbilir neler öğrenilemeyecektir yine...
***
Nasıl oluyor da böyle oluyor, size söyleyeyim. Prof. Teziç, iki hafta önce çıktı rektörler toplantısı yaptı, bir bildiri yayınladı. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin görüşleri açıkladı. AKP'nin sürdürdüğü cumhurbaşkanlığı sürecine karşı çıktı.
***
Bizim medyada kalem sahibi esnafn bir kısmı ile televizyon açık oturum gülleri, derhal hiddete geldiler: Üniversiteler nasıl siyasete karışır? YÖK Başkanı olan zat görüşlerini nasıl olur da açıklar?
***
Demokrasinin işleyişine ilişkin itirazlarında haklılık payı da vardı ama nihayet cumhurbaşkanlığı seçimi gibi önemli bir konuda üniversitelerin görüş bildirmesinde de fazlaca bir sakınca olamazdı. Sadece şunu düşünemediler, güya demokrasiyi savunurken Prof. Teziç'e, hocam sen sus, derken, hocayı hedefe koyduklarını ve birilerinin durumdan vazife çıkartabileceğini düşünemediler. Bu da bir nevi demokratik linçtir.