Tehlikenin farkında mısınız? Tehlikenin farkındamısınız? Beden yaşlandıkça yürek gençleşiyor. İnsan, yaşı ilerledikçe her şeyin altından kalkabileceğini düşünüyor. Tecrübe duldasına sığınıp ahkâm üstüne ahkâm kesiyor. Bedeni ve ruhi bütün noksanlarını, zaman törpüsü üzerinde gidip geldikçe yok ettiğini sanıyor. Yıllar geçtikçe derlenip toparlandığı, güzelleştiği, kuvvetlendiği zannına kapılıyor. Tehlikeninfarkındamısınız? İnsan, yılların kendisinde bıraktığı tahribatı görmezden gelmeye çalışıyor. Her şeyin eskisi gibi sürüp gidebileceğine etrafındakileri inandırmaya uğraşıyor. Geçmiş yılların uykusuz koşuşturmalarına istese yine tıkanmadan devam edebileceği yalanına kendisini inandırıyor. Altından kalkamayacağı bir iş olmadığını durmadan tekrarlıyor. Bu ihtişam gösterisini seyredenlerin kendisine inanmadıklarına bir türlü inanmak istemiyor. Tehlikeninfarkındamısınız? Neredeyse hiçbir konuda anlaşamayan kadın ve erkek, zamanın tahribatını bedenlerinde hissettiklerinde, yılların onlara vız geldiği konusunda hemfikir oluyorlar. Yıllara meydan okumak hususunda tek yumruk olup, zamana savaş açmakta tereddüt göstermiyorlar. Oturdukları koltukları, ünlerini, elde ettikleri güçleri asla paylaşmaya yanaşmıyorlar. Çok yoruluyorlar, umurlarında değilmiş gibi davranmaya çalışmaktan bitap düşüyorlar. Bütün bunları belli etmemek için öfke dolu bir ruh haliyle daha erişilmez olduklarını herkese göstermeye çalışıyorlar. Tehlikeninfarkındamısınız? İnsanlar yaşları ilerledikçe kendilerinden genç kadın ya da erkeklere aşık olduklarını ilan ediyorlar. Yaşamın bedenlerinde oluşturduğu yıpranmayı kabul edemeyen yürekleri, bir gençlik aşısıyla tekrar eski durumuna dönmeyi planlıyor. Aralarındaki 30-40 yıllık uçurumlara aldırmadan, serenatlar yapmaya, aşk şarkıları söylemeye kalkışıyorlar. Belki de zamana meydan okuma yolları arasında en samimi oldukları tavır budur. Dedik ya, bedenyaşlanıyoryürekherdaimgenç.