Ağır yaralı gece
Tek bir pozisyonun bile ihmal edilmeyeceği haftalara girilirken, Fenerbahçe pozisyona girmekte zorlanan takımdı yine. Sağ kanat kötürüm kanattı. Orta alan kendini lafa tutuyordu yine. Takımda yer beğenmeyen Appiah, rakiple değil Fenerbahçe'nin kaderiyle oynuyordu yine. Beşiktaş'ın kaybettiği iki puanın ardından, diri adımlarla galibiyete koşacağını tahmin ettiğimiz Fenerbahçe, ilk yarıda tek forvetle etkili değildi. Topla bu kadar çok oynayıp, bu kadar az pozisyon üretmek, bir Fenerbahçe klasiği. İlk yarıdaki pozisyonlar suya çizilen resimler gibiydi.
***
İkinci yarıda sözde galibiyeti kurcalayan Fenerbahçe, ani ataklarda defansının perişanlığını sergileyen baskınlar yedi. Orta alan oyundan düştü. Tuncay en kötü oyununu oynadı. Kezman zaten yok. Deivid, ne zaman bir halta yarayacak? Bu takımın kaptanı yok mu, saha içinde, ayakları ve ruhları alevlendirecek? Bu takımda iki puanlık kaybın, aslında çok şeyi kaybetmek olduğunu anlayacak birileri yok mu? Ne yazık ki yok! Fenerbahçe'nin pusuya düşürülmesine engel olacak pusula, dün hiçbir Fenerbahçeli futbolcuda mevcut değildi. Onlar maçın her anında puan kaybının ihbarında bulunurken, aslında şampiyonluk yolunda bir suça ortaklık ettiler. Zico, ortaya çıkıp, suçu üzerine almadığı için daha suçlu.
***
Sonuç; bir gece önce Sakarya'da Beşiktaş'tan kalan iki puanlık mirasın ipoteği kalktı. Fenerbahçe geceyi ağır yaralı olarak terk ederken..