Zico'nun cinneti Fenerbahçe'nin topla bu kadar ustaca haşır neşir olduğu bir karşılaşmada, beraberlik ve hatta galibiyet hayalci bir dilek değildi. Elindeki silahları kulübede oturtmak lüksüne sahip olan bir teknik adamın, şimdi vereceği bir hesap olmalı. BeşiktaşmaçınınsanığıdırZico... Bu sonuç da ahmaklığın trajedisidir. İki kaşının arasına "çatık bakışlar" asan bir adamın, Beşiktaş'ın galibiyetine çanak tuttuğunu kim inkar edebilir. Tuncay'daki soylu ruh, Zico'da mevcut olsaydı. Mehmet Aurelio'daki aç ruh, Zico'nun kapısını çalsaydı keşke. Yapay bir kurnazlıkla, Alex'i maçın bitimine 5 dakika kala oyuna almak, sonuçla alay etmek midir, Fenerbahçe'nin bağrına hançer saplamak mı? Elinizdeki adam, ülke topraklarındaki en değerli adamsa hele. Elinizdeki adam, Beşiktaş'ı her türlü şartta en çok düşündürecek adamsa eğer... Karşınızdaki teknik adam, elindeki paslı silahı değiştirirken, en tehlikeli adamı sahaya sürmeyi akıl ederken, Zico'nun duruşunu bozmaması bir intihar girişimi değil de nedir? Her yıl kupa özlemini erteleyen bir takımın teknik direktörü, elindeki çilingirleri daha ne zaman kullanacaktı? Adam dinlendirmek gibi bir lüksün bu maçta ne işi var? Alex gibi birini madem oynatmadın, 85. dakikada sahada ne işi var? Zico, sezon başından beri aklını kullansa, "Şampiyonkimolacak" sorusunun tek şıkkı olurdu zaten. Fenerbahçe, hakem oyunundan korktuğu bir maçta, teknik direktörüne yenildi. Rövanş maçında Fenerbahçe'den kimse karamsarlık beklemesin. Beşiktaş'ın tüm sırları açığa vururken, Zico'nunyenibircinnetine ne taraftar izin verir, ne futbolcular.Teknik adamını da hizaya sokacak yürek o takımda var çünkü!